| Çok küçük, çok tatlı ve tapılası şeyler. | Open Subtitles | إنهن صغار للغاية, و جميلات للغاية و لطيفات للغاية. |
| tatlı, dışadönük ve sıcakkanlı. Ekstra ilgi gösteren bir barmen, konuşkan otostopçu. | Open Subtitles | لطيفات, متساهلات, دافئات, الساقية التي تعتني بك المتنقلة الثرثارة على الطريق |
| Karmaşık olduğu kadar tatlı yazılar. | Open Subtitles | أنهم معقدات , و لطيفات |
| Bu beylere nazik davranın, iyi vakit geçirsinler. | Open Subtitles | كونوا لطيفات مع هؤلاء الصينيون واحرصوا على أن يستمتعوا بوقتهم |
| Siz nazik hanımlara kırk dolar bahşiş vereceğim. | Open Subtitles | إنكُم سيداتٌ لطيفات لذلِكَ سأعطيكم إكرامية 40 دولاراً |
| Halalarımın sevimli, yaşlı hanımlar olduğunu sanıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنتم تظنون ان عماتى سيدات مسنات لطيفات ورائعات ، اليس كذلك ؟ |
| Dik memeli ve küçük kalçalı sevimli kız öğrenciler de yokmuş. | Open Subtitles | لا جدران لبلاب, لا زميلات لطيفات مع مع أثداء عالية و مؤخرات ضيقة. |
| - Unutma, hepsi senin kadar tatlı değil. | Open Subtitles | تذكري، إنهن لسنا لطيفات مثلك. |
| Buradaki kadınlar çok tatlı. | Open Subtitles | النساء هنا لطيفات جداً |
| Ama tatlı kızlardı. | Open Subtitles | لكنهن كن لطيفات |
| -Arkadaşların pek de tatlı. | Open Subtitles | -صديقاتك يبدين لطيفات |
| -Arkadaşların pek de tatlı. | Open Subtitles | -صديقاتك يبدين لطيفات |
| - Justin Tanrım çok tatlı. | Open Subtitles | اعينه ، لطيفات جداً - و - |
| Herhalde birbirimize karşı daha nazik olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لذالك ربما ينبغي علينا محاولة أن نكون لطيفات مع بعضنا |
| Yeni fikir buldum: filmin ismini Yedi Psikopat değil de "İkisi Zenci Olmak Üzere Özürlü Ve Bu Spastik Dünyadan Bıkıp Herkese nazik Davranan Yedi Lezbiyen" yapsak nasıl olur? | Open Subtitles | فكره جديده ، فلنغير العنوان من المختلين السبعه إلى السحاقيات السبعه و هن معاقات شُفين من الجنون و صرن لطيفات مع الجميع |
| Çok nazik ve duyarlılar ve vücutları çok güzel. | Open Subtitles | إنهن لطيفات جداً وحساسات، وأجسادهن جميلة جداً. |
| Birbirimize karşı nazik ve saygılıyız. | Open Subtitles | لطيفات مع بعضنا ونحترم الواحدة الأخرى |
| Tabi nazik bayanlar olmaları koşuluyla. | Open Subtitles | هذا لو كانوا سيدات لطيفات |
| Arkadaşlarım nazik. | Open Subtitles | صديقاتي لطيفات. |
| Kızlar harika olmaz. Güzel, ya da "sevimli" olabilirler, hatta ciddi diyet yaparlarsa, seksi bile olabilirler. | Open Subtitles | الفتيات لسنّ رائعات وإنما هم يمكن أن يكونوا جميلات او لطيفات و.. |
| Kadınların görünen yüzü sevimli ve baştan çıkarıcıdır. | Open Subtitles | النساء يمكنهم ان يكونوا لطيفات و ساحرات على الظاهر |
| Ben onları sevimli buldum. | Open Subtitles | ظننتهن لطيفات |