"... ve korkarım ki büyük bir haksızlığın acılarını çektiniz. | Open Subtitles | وأنا أخشى أنك قد تعرضت لظلم فادح موقفي خلال محاكمتك |
Biliyorum Safford bir haksızlığın kurbanı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أوه ,نحن نعلم هذا جيداً و لكن السيد سافورد يشعر إنه ضحيه لظلم فادح |
Korkarım ki büyük bir haksızlığın acılarını çektiniz. " | Open Subtitles | أخشى أنك قد تعرضت لظلم بالغ |
Cannon tarafından haksızlığa uğramış ve dağıtılmış, | Open Subtitles | أنني كنت أتعرض لظلم مجحف من السيد كونان |
Üzücü bir şekilde haksızlığa uğradın Aramis. | Open Subtitles | وقد تعرضت لظلم خطير, "آراميس". |
Hixton'dan almak çalmak bile sayılmazdı. Karmanın adaletsizliğini düzeltmek olurdu. | Open Subtitles | والأخذ من (هيكستون) لم تكن سرقة حقاً، بل تصحيح لظلم النصيب |
Ah, evet. "Karmanın adaletsizliğini düzeltmek." | Open Subtitles | -أجل، "تصحيح لظلم النصيب " |