Yeni bir ilaç vermeye başladılar. Salya akıtmama neden oluyor. | Open Subtitles | أتناول ذلك الدواء الجديد الذي أعطوني إياه ويجعل لعابي يسيل |
"İsmini duyunca Pavlov'un köpeği gibi Salya akıtırım." | Open Subtitles | عندما يذكرون اسمك يسيل لعابي ككلب بافلوف |
Keşke gömleğini çıkartsan da, seksi vücudun üzerine salyalarımı akıtsam. | Open Subtitles | أتمنى لو أنك تخلع ذلك القميص حتى أستطيع أن أسيل لعابي فوق جسدك المثير. |
Sanırım ağzım yeterince su gördü, ben bunu sek alacağım. | Open Subtitles | أعتقد أن لعابي يسيل بما فيه الكفاية, سأشرب الكحول فقط |
95 yaşıma geldiğimde, salyam akarken. | Open Subtitles | عندما كنت في95 من عمري وبدأ لعابي بالسيلان. |
Bunlar ne bilmiyorum ama resmen ağzım sulandı. | Open Subtitles | حسنا, أنا لا أعرف أي من هذه الأشياء ولكن عمليا أظن أن لعابي قد بدأ يسيل |
Ve seni tükürük içinde bıraktım bu yüzden bana kadar kötü olduğumu söyle. | Open Subtitles | و أنا متأكدة أنني أسلت لعابي عليك. أرجوك فقط أخبرني إلي أي مدي كنت بشعة |
Çok hoş ama tükürüğüm ağzımda kalsın. | Open Subtitles | حسناً، هذا لطيف، ولكنّي سأبقي لعابي بداخل فمّي |
Uykumda Salya akıtmamı izlemenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | لا فائدة من جلوسك هنا و مشاهدتي اسعل لعابي خلال نومي |
Rahatsız edici bir şekilde tedavi edilirken ya da afyondan ağzımdan Salya akıp saçmalarken işe uygun görünemem. | Open Subtitles | لن أبدو مناسباً إن تم وخزي ونخزي أو إن كان يسيل لعابي بعد أن أتناول المسكن وأنا أهزي |
Yeni bir ilaç vermeye başladılar. Salya akıtmama neden oluyor. | Open Subtitles | إنهم يعطوني أدوية تجعل لعابي يسيل |
- Salya falan akıtmıyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} لستُ أسيل لعابي. |
Düşüncesi bile salyalarımı akıtıyor. | Open Subtitles | عملياً يسيل لعابي بمُجرّد التفكير فيها. |
Ağzımı senin ağzının üstüne getirip salyalarımı akıttığımda... | Open Subtitles | عندما لعقتك بفمي وسال لعابي |
Gündüzleri de salyam akacak, sadece uyurken değil. | Open Subtitles | سوف يسيل لعابي خلال اليوم وليس خلال الليل فقط |
Biraz ağzım sulandı o kadar. | Open Subtitles | يسيل لعابي قليلاً ربما |
Dilimle yanaklarımın kenarlarını çalkalarsam yanak hücrelerimden birazını tükürük içine toplarım. | Open Subtitles | إذا شطفت لساني فقط حول اطراف خدي، سوف أخرج بعض من خلايا الخدّ في لعابي. |
Benim tükürüğüm senin üstüne, seninki de benim üstüme geçiyor. | Open Subtitles | لعابي تناثر عليك ولعابك تناثر علي |