"لعبتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • oyunun
        
    • oyununu
        
    • oyun
        
    • oyuncağını
        
    • oyuncağın
        
    • oyunu
        
    • oyununun
        
    • oyuncak
        
    • oyununa
        
    • oyununda
        
    • oyununuz
        
    • çeviriyorsun
        
    • Oyuna
        
    • hamlen
        
    • oynuyorsun
        
    Görünüşe göre karımın görüntüsü, senin oyunun daha çok dikkat dağıttı. Open Subtitles يبدو أن ظهور زوجتي قام بتزويدنا بألهاء أقوى من لعبتك الصغيرة
    Bu senin oyunun değil, Ray. Henüz 3,000 kaybettik. Open Subtitles ليست لعبتك يا راي خسرت تواً 3 آلاف دولار
    İş sözleşmelerim beni koruyor Düşes. Öyleyse küçük oyununu oynayacağım. Open Subtitles زملائي المقاوليين يحموني ايتها الدوقة , سوف العب لعبتك الصغيرة
    Merak etme, Django. Senin küçük oyununu bozmayacağız. Open Subtitles لا تقلق , جانغو نحن لن نفسد لعبتك الصغيرة
    Ne olursa olsun oyun, bir ödülü kovalamaya değmez. Open Subtitles مهما كانت لعبتك الغنيمة لا تستحق المطاردة
    Tamam, notu bulacağız. Sakin ol, tamam mı? İşte, küçük oyuncağını al. Open Subtitles حسنا, سوف نجد هذا, أسترح أنت حسنا, خذ لعبتك الصغيرة
    Senin ihtiyacın olan şey yeni oyuncağın ile vakit geçirmek. Open Subtitles وهو حيث يجب أن تكون، ممضياً الوقت مع لعبتك الجديدة.
    Bu aptalca oyunun amacı nedir bilmiyorum ama hatalısınız. Open Subtitles لا أعرف ما هي لعبتك السخيفة، لكن يبدو أنها ساءت تماماً
    Maçlarda da çok sakinsin. oyunun asla bozulmuyor. Open Subtitles بارد حقا على الشارع لا يمكنك ان تكون مهزوز في لعبتك ابدآ لا ابدآ
    Maçlarda da çok sakinsin. oyunun asla bozulmuyor. Open Subtitles بارد حقا على الشارع لا يمكنك ان تكون مهزوز في لعبتك ابدآ لا ابدآ
    Sense soyunma odasında bir parça göt için oyununu terkediyorsun. Open Subtitles وتترك لعبتك السريعة فى مخزن من أجل بعض اللهو مع سافلة.
    Senin bu lanet oyununu oynuyorum çünkü yapacak başka bir şeyim yok. Open Subtitles أنا الوحيد الذي ألعب لعبتك بحق الجحيم لآنه لايوجد شيء أستطيع أن أفعله
    - oyununu başka yerde oyna. - Cehenneme git, benden uzak dur. Open Subtitles فلتلعب لعبتك في مكان آخر ابتعد عني بحق الجحيم
    Bu oyun sana göre değil, Ray. 3.000 dolar kaybettim. Open Subtitles ليست لعبتك يا راي خسرت تواً 3 آلاف دولار
    Sizin oyununuzu oynadık o yüzden dünyanın en iyi oyun sanatçısı olduğunuz konusunda diğerleriyle aynı fikirdeyiz. Open Subtitles ..لقد لعبنا لعبتك .وبهذا يمكننا أخيرا الجزم أنك أعظم مصمّمي الألعاب في العالم
    Tamam, al salak oyuncağını. O listeyi akşam 5'te istiyorum. Open Subtitles حسنا، خذ لعبتك الغبية هاي ا حتاج لهذه القائمة لتكون منتهية عند الساعة الخامسة، بالضبط
    Şu son çocuğu hatırlıyor musun? Bobby...oyuncağını parçalamıştı. Open Subtitles تذكر ذلك الطفل الأخير بوبي , عندما حطم لعبتك الخاصة؟
    Senin küçük oyuncağın olmayacağım, çünkü nişanlınla bozuk bir ilişkin var. Open Subtitles لن أكون لعبتك لأنك تعانين من علاقة مختلة مع خطيبك
    Oynadığın oyunu biliyorum ama oynamaktan sıkıldım. Radcliffe'li bir ukalasın. Open Subtitles لقد تعبت من لعب لعبتك أنتي عاشقة رادكليف
    O zaman ona söyleme, ama oyununun şekli savunmadan saldırıya geçmeli. Open Subtitles إذاً لا تخبرها بذلك لكن لعبتك يجب أن تتحول من الدفاع إلى الهجوم
    O bir köpek mi yoksa oyuncak ayı mı? Open Subtitles إنه ليس كلبك البوميراني أو لعبتك لتلعبي به
    İyi, oyununa devam et. Bende gidip ölümsüz düşmanımı kurtarayım. Open Subtitles حسناً,العب لعبتك الصغيرة وأنا سأنقذ عدوي الخالد
    Ben senin küçük oyununda yokum. Yarından itibaren zorunlu koro çalışması! Open Subtitles لن ألعب لعبتك التافهة اعتباراً من الغد، تمارين جوقة إجبارية
    Bu buluşma tesadüf değil. oyununuz nedir, Bay Bond? Open Subtitles تلك المقابلة ليست بالصدفة ما هى لعبتك ، يا سيد بوند ؟
    Yine ne işler çeviriyorsun? Open Subtitles ما هي لعبتك الآن؟
    Hayır, icap eden bu gece Oyuna dâhil olman. Open Subtitles لا. ماتحتاجه هو أن تركز على لعبتك الليله
    Kalan tek hamlen iksirle oynamak. Open Subtitles لعبتك الوحيدة ستكون الدواء
    G-Force en sevdiğin oyun, değil mi? Harika oynuyorsun. Open Subtitles لعبة القوة جي , هي لعبتك المفضلة وأنت جيد فيها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more