Cromwell'in ajanlarına göre henüz iki hafta önce Kardinal Pole gizli bir görev için Roma'dan ayrılmış. | Open Subtitles | وفقا لعملاء كرومويل قبل أسبوعين فقط ، قام الكاردينال نيبول بمغادرة روما في مهمة سرية |
Siz de kılık değiştirerek yerleşkeye girecek İç Güvenlik ajanlarına verirsiniz. | Open Subtitles | سلميه لعملاء الأمن الذين سيتسللون الى الحرم الجامعي |
Trevor'a şirket müşterilerinin e-posta adreslerini verdin. Kimse farketmez demişti. | Open Subtitles | لقد قمتِ بإعطاء رايلي عنواين البريد الإلكتروني لعملاء الشركة |
İkinci ve üçüncü katlar yalnızca banka müşterilerinin park etmesi için. | Open Subtitles | الطابقان الثاني والثالث مخصصان لعملاء البنك فقط |
Bu, benim çok dikkat gerektiren ve üst tabakadan müşterilere verdiğim bir özgüven değildir. | Open Subtitles | -هذا ليس مؤكد انا اعطى مايطلب منى لعملاء رفاع المستوى |
ajanlara göre orası daha hareketliymiş. | Open Subtitles | لديهم حركة ناس كثيرة هناك وفقاً لعملاء الميدان |
Para veren müşteriler için canlı seks gösterileri. | Open Subtitles | عرض أداء مُباشر لممارسة الجنس لعملاء مقابل دفع مالي. |
- Başka müşterilerim için bir şeyler bakıyorum. | Open Subtitles | انا ابحث عن قطعة اخرى لعملاء آخرين |
Yani düşman ajanlarına karşı falan gözünüzü dört açsanız çok iyi olur. | Open Subtitles | لذا سيكون من الرائع للغاية أن تنتبهوا لعملاء الأعداء وتلك الأشياء |
FBI ajanlarına teröristlerin saldırı yapmadan bulmaları söylendi. | TED | قيل لعملاء "م ت ف" أن يجدوا الإرهابيين قبل أن يضربوا |
Ve S.H.I.E.L.D ajanlarına gidip sonunda Ulu Alveus'u yendiğimi söyleyeceğim. | Open Subtitles | و أذهب للأسفل و أعلن لعملاء شيلد أولئك أنني أخيرا نجحت في هزيمة(ألفيوس) العظيم |
Eski ordu ve istihbarat uzmanlarını alıp, müşterilerinin işlerini yaptırıyor. | Open Subtitles | -اتفاقاً غير مشروط يجند العسكريين السابقين وعملاء الاستخبارات لتوظيفهم لعملاء في الخارج |
Jack'in son altı aydaki Duncore müşterilerinin yaptıkları yatırımlara odaklanıyorum. | Open Subtitles | لذلك قمت بالتركيز على الاستثمارات التي صنعها (جاك) لعملاء(دونكور) على مدى الست شهور الماضيه. |
Yani Jack'in müşterilerinin kazançlarını mı aldın? | Open Subtitles | اذن انت عليك المسؤولية لعملاء (جاك)؟ |
Zengin müşterilere pazarlıyormuşsunuz. | Open Subtitles | تعمل قواد لهم لعملاء أغنياء |
Falcon Ünite, özel bir şirket uzmanlık alanları önemli ve illegal parçları zengin müşterilere ulaştırmak. | Open Subtitles | (فالكون يونيت)، إنّها شركة خاصّة مُتخصّصة في نقل الأغراض الحسّاسة وغير القانونيّة أحياناً لعملاء أثرياء. |
Eyalet sınırında ajanlara ihtiyacımız olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبره أننا نحتاج لعملاء على حدود الولاية. |
Eyalet sınırında ajanlara ihtiyacımız olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبره أننا نحتاج لعملاء على حدود الولاية. |
Hindistan'dan ortaya çıkan birinci tip görünmez inovasyona, kurumsal müşteriler için inovasyon diyoruz. Çok uluslu şirketler tarafından yürütüyorlardı -- geçtiğimiz 20 yılda, Hindistan'da çok uluslu şirketler tarafından 750 ArGe şirketi kuruldu ve 400.000'den fazla profesyonel işe alındı. | TED | النوع الأول من الابتكار الغير مرئي من الهند هو ما نسميه الابتكار لعملاء الشركات، والذي تقوده الشركات متعددة الجنسيات، وخلال العقدين الماضيين كان هناك 750 مركز تم إعداده في الهند من قِبل الشركات متعددة الجنسيات التي توظف أكثر من 400,000 من المهنيين. |
Özellikle de sizin gibi önemli müşteriler için. | Open Subtitles | خاصمة لعملاء مهمين من أمثالكم . |
Hong Kong'lu müşterilerim için öğle yemeği veriyorum. Ne lazımdı? | Open Subtitles | مأدبة عشاء لعملاء " هونق كونق" ماذا تحتاج ؟ |