Umarım alınmazsınız, ama benim çeteden ayrılıp işime dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا تشعروا بالإساءة من هذا يا رفاق , ولكن يجب أن أعود لعملي هل يمكنني الإنفصال عن العصابة؟ |
O yüzden işime hep öncelik veririm. | Open Subtitles | هذا هو السبب الذي لأجله أعطي الأولوية لعملي |
Neden olduğunu önemsemiyorum. Fakat görünüşe göre öğrenemeden işimi yapamayacağım. | Open Subtitles | لا يهمني السبب لكن يبدو أن إكمالي لعملي مقترن به |
Taklit yapıyorum, televizyon işim için gerekli. | Open Subtitles | أنا أتقمّص الشخصيات لذا استعمل هذا التلفاز لعملي |
Bu sabah işe giderken planıma dahil değildin ama buradasın işte. | Open Subtitles | عندما غادرت متجهاً لعملي في الصباح لم تكن جزءاً من مخططي |
İş performansımda bana bunu sormanı gerektirecek bir durum mu var? | Open Subtitles | هل هناك شيء في أدائي لعملي دعاك إلى سؤالي عن ذلك؟ |
DRN'leri yaptığımda bu iş için tutkuyla ve umutla doluydum. | Open Subtitles | أتعلم، عندها صنعت الحمض النووي، قد أمتلأت بشغف لعملي وأملأين كنا ذاهبين. |
Calvin Klein modeli olarak... eski işime devam etmek zorunda kalırım. | Open Subtitles | ... يجب علي ان ارجع لعملي القديم كنموذج لكيلفين كلين .. |
Seni aramamı engelleyen şey işime olan bağlılığım değildi. | Open Subtitles | تفانيّ لعملي لم يمنعني من الردّ على إتصالك |
Film işinden çıkıp eski işime dönmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر في ترك مجال الأفلام. و أعود لعملي القديم. |
Doğu kıyısındaki tüm komutanlıkları gezerek... yeni işime hazırlanmam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا يجب أن أزور كل القواعد ..على الساحلالشرقي. للإستعداد لعملي الجديدِ. |
Kamptaki işime bakmalıyım. Tom'un kuralları. | Open Subtitles | أنا لست ممرض , علي الذهاب لعملي في هذا المخيم |
Neden olduğunu önemsemiyorum. Fakat görünüşe göre öğrenemeden işimi yapamayacağım. | Open Subtitles | لا يهمني السبب لكن يبدو أن إكمالي لعملي مقترن به |
İşimi kaybetmemin tek sorumlusu benim. | Open Subtitles | الشخصالوحيدالمسؤول.. عن خسارتي لعملي هو أنا |
Bak, sadece işimi yapmamı güç hale getiriyorsun. | Open Subtitles | أنظر , أنت فقط تجعل الأمر أكثر صعوبة في أدائي لعملي |
Eğer sizin için uygunsa bay Slate, tek istediğim eski işim ve eski hayatım. | Open Subtitles | لذلك ، إذا كان لا بأس معك ، سيد سليت كل ما أريده هو عودتي لعملي القديم و حياتي القديمة |
Ve şimdi pahalı bir dükkandan bana yeni işim için elbiseler alıyordu. | Open Subtitles | وهـا هي بالمتجـر تشتري لي ملابس لعملي الجـديـد |
İşim önemli değil. Seni mutlu etmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أهمية لعملي حسناً أريد أن تكوني سعيدة |
İşe gelmem gerekiyordu. Ben burada çalışıyorum. | Open Subtitles | كان عليَّ الذهاب لعملي ، أعمل هنا هذا ما أقوم به |
Aman Tanrım, çok fazla eğleniyorum. İşe dönmeliyim. Hayır, hadi, kal. | Open Subtitles | أة يا إلهي, أشعر بمتعة كبيرة يجب أن أعود لعملي |
Üçüncü parti faturalama. Ama adresi hatırlıyorum. Bana bir sürü iş... yolladılar... | Open Subtitles | دفع عن طريق طرف ثالث,أتعرف على العنوان لقد أرسلت لي العديد من الزبائن لعملي |
Öyle bir şey olursa bu, gördüğün son şey olur. Başarıyla tamamladığım bir iş için aldığım ilk avantayı hatırlıyorum da. | Open Subtitles | افعلي ذلك، سيكون آخر شيء تشاهدينه في حياتك. أتذكر هديتي الكبيرة الأولى كتقدير لعملي الجيد. |
Tüm dünyadaki ağlardan geçen veri paketlerini takip ettim ve sonunda tam şurda duran bilgisayarın işimin güvenliğini ihlal ettiğini anladım. | Open Subtitles | وتتبعت حزماً عبر انظمة الشبكات حتي توصلت الي ذلك الجهاز هناك بجوار مكتبك ذلك الذي بدأ عملية الاختراق لعملي |
Ve onlarla çalışmamın karşılığında bana nasıl havalı olacağımı öğrettiler. | TED | وكمقابل لعملي معهم، هم علموني كيف أكون رائعا. |
Ama ben tutkuluyum, her gün bizim gibi kadınların sunumunu yapmak için, özgün olmayan sunuları kendi işimde temsil etmeyi bıraktım. | TED | ولكن، لأنني شغوفة بالتمثيل اليومي للنساء كما نحن، توقفت عن إظهار تمثيل مزيف لنفسي أو لعملي. |