"لعوب" - Translation from Arabic to Turkish

• oyuncu
• playboy
• çapkın
• zampara
• oynak
• aygır
• arsızım
• Yaramaz
• eğlenilecek

Burada, Jane Goodall'ı ve en sevdiği şempanzelerinden birini oyuncu yüzleriyle görüyoruz.
الآن، لدى جين قودال هنا وجه لعوب بجانب أحد مفضلاتها من الشمبانزي.

Daha oyuncu görünmeyen bir deneğim olmadığı için sizlerden özür dilerim. Bu şekilde, asıl oyun çalışmasını sınırlandıran mobilite eksikliği giderilmiş oluyor.¥
أنا آسف لأني لا لأملك موضوعا لعوب المظهر, لكن هذا يسمح بالحركة و الذي تحدد الدراسة الحقيقة للعب.

Bir diplomat mi,yoksa playboy musunuz Bay Belson?
هل انت دبلوماسي او رجل لعوب, سيد بيلسون؟

Milyarder bir hayırsever ve bir çapkın olduğumu unuttun, seni berbat hurda yığını.
نسيت الجزء المتعلق بكوني ملياردير مُحسِن ورجل لعوب, يا كومة الخردة الرديئة

Bazen hepsini birakip milyoner zampara olmayi ciddi bir sekilde düsünüyorum.
افكر احيانا باخذ كل شيئ لأكون مليونير لعوب

Bunlar oynak kızlar Brownie. Londra, Paris ve Roma'da bunlardan çok gördüm.
انها فتاة لعوب لقد رأيت مثلها فى لندن وباريس وروما

-Seni aygır seni.
هذا جنون انت لعوب

oyuncu bir yavruya yakın olmak başka şey ondan 10 kat daha büyük ve testosteronla dolmuş erkeklerin yolunun üstünde olmak başka bir şey.
يعني أمراً واحداً أن تكون قريباً من صغيرٍ لعوب. فهناك المزيد قادم من مجموعة ذكور مشحونةٍ بهرمون الذكورة،

Aynen hatırladığım gibi, hem oyuncu hem de akıllı.
انه تماما كما أتذكره لعوب جدا ومدروس في نفس الوقت.

Doğrusu bu, değmez. O tam bir oyuncu, bundan nefret ediyorum.
صحيح انه لا انه لعوب وانا اكره ذلك

Adam büyük bir oyuncu, değil mi?
هذا الفتى لعوب كبير, أليس كذلك؟

Hassasiyet çipi eksik zengin, ünlü bir playboy.
فتى غني لعوب بموقف مفقود اساسية رقة الاحساس

Magazinlerdeki zengin playboy çocuk olarak yapamazsın.
لا يمكنك توحيدها بصفتك فتى لعوب .ثريّ كما صوّرتك الصحف الشعبيّة

Şirket aile değerleri ile kurulmuş ki bu da çok ironik çünkü kendisine playboy deniyor, şimdi de üçüncü karısı le evli.
والعلامة التجارية تترادف مع القيمة العائلية والمثير السخرية انه شخص لعوب شهير فزوجته الحالية رقم ثلاثة

Bana harika bir pilot ve çapkın bir hergele olduğunuzu söyledi.
أخبرني بأنك طيار محترف وغشّاش لعوب

Doğru. çapkın ve kaçık biri olarak şöhreti var.
هذا صحيح ، فلديه سمعة بأنه فتى لعوب

Tek yapman gereken her şeyi İsa'ya havale etmek zampara.
و كل ما عليك فعله هو ترك الأمر للمسيح، يا لعوب.

Çok oynak, değil mi?
هو لعوب قليلاً,أليس كذلك؟

-Yakında ölü bir aygır olacak.
سيصبح لعوب ميت

Bu yüzden bu kadar arsızım.
لهذا فأنا لعوب جدا

Ooh, açık saçık bir kadın istiyorum ooh, Yaramaz bir kız.
أوووه اريد امرأة لعوب أوووه اريد فتاه لعوب

Sevilen bir rahibe olarak görüldüğünün farkındayım fakat aynı zamanda iki bira patlatınca eğlenilecek kız da olmuyor muydu?
أعرف أنها يُنظر إليها كأخت محبوبة لكن ألم تكن دائمًا فتاة لعوب نوعا ما مع بيرة او اثنين داخلها ؟