Benden sorumlu kişi 'dillerini öğren ve Kilise kur' dedi. | Open Subtitles | طلب مني الرئيس ان اتعلم لغتهم و ان ابني كنيسة |
Yani yenilik ve üretim için dillerini korumak zorundaydılar | TED | فليبدعوا ولينتجوا كان من الضروري أن يحافظوا على لغتهم. |
Hepsi dillerini ve kültürlerini korumak için mücadele veriyorlar. | TED | حيث كانوا جميعاً مضطرون للتعامل مع نفس الصراع للحفاظ على لغتهم وحظارتهم. |
Biz kesinlikle onlar gibi değildik, onların dilini konuşmuyorduk, farklıydık. | TED | ولكننا بالتأكيد لم نكن مثلهم لا نتحدث لغتهم كنا مختلفين |
Muhtemelen vahşi doğada bir dilleri olduğunu öğreniyoruz. | TED | نتعلم أنه من المحتمل ان يكون لهم لغتهم الخاصة في البرية. |
Eğer müşteri ana dili İngilizce olan biriyle konuştuğunu düşünürse sizin için daha kolay olur. | Open Subtitles | الأمور تمضي بسرعة إذا أحس الزبائن أنهم يتحدثون مع اشخاص لغتهم الام هي الانجليزية |
Viking dil ve kültürünü geride bırakıp Fransız hayat tarzını benimsemişlerdi ama hâlâ Viking gibi savaşıyorlardı. | TED | و تخلوا عن ثقافة الفايكنج و لغتهم لاجل نمط المعيشة الفرنسي، لكنهم مازالوا يحتفظون ببسالة الفاينكج في القتال. |
Onları fısıldaşırken yakalamanın dışında, gizli dillerini öğrenebilir ve kendi bakterilerimize fısıldar hale gelebiliriz. | TED | ولكننا لا نستطيع فقط القبض عليهم يتهامسون، يمكننا جميعًا تعلم لغتهم السرية ونتحول بأنفسنا لبكتريا متهامسة. |
dillerini anlamıyorum ama ne dediklerini tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لغتهم لكن يمكنني الإعتقاد بما يقولون |
Onun lanet ülkesinde sıkışıp kaldım, dillerini bilmiyorum. | Open Subtitles | انا عالق في هذه البلد لا أستطيع ان اتحدث لغتهم |
3 gün boyunca dillerini anlayamadığım insanların arasında dolaştım. | Open Subtitles | لقد تَنَقَلّتُ لـ3 أيام بين إناس لا أفهم لغتهم |
dillerini biliyorum. Silahları ellerinden alınması gereken gerillalar var. | Open Subtitles | أنا أتحدث لغتهم هناك محاربون يجب أن ننتزع أسلحتهم |
5 ay önce dillerini öğrenmeye bile başlamamıştın. | Open Subtitles | خمسة شهورِ هنا ، و لم تبدأي حتى في تعلم لغتهم |
Kadimler yalnızca balina lisanını öğrenmeye değil, kendi dillerini onlara öğretmeye çalışmışlar onlara sesli ve görüntülü sinyaller yollayarak. | Open Subtitles | الإنشنتس لم يكونوا فقط يحاولون تعلم لغة الحيتان بل كانوا يحاولون تعليمهم لغتهم لهم من خلال ارسال اشارات سمعية وبصرية |
Dinleyicinizin akıllarında hâlihazırda mevcut olan kavramları bir araya getirmek için dilin gücünü kullanın -- sizin dilinizi değil, onların dilini. | TED | قم بإستخدام قوة اللغة لكي تخيط تلك المبادئ الموجودة مسبقاً معاً في أذهان جمهورك لكن لا تستخدم لغتلك، بل لغتهم هم. |
Bana şaşırtıcı gelen bir başka konu da bizim dilimizi anlamada bizim onların dilini anlamaya çalışırken olduğumuzdan çok daha hünerli gözüküyorlardı. | TED | الأمر الثاني الذي أدهشني هو أنهم بدوا أكثر براعة في فهم لغتنا منا نحن لفهم لغتهم. |
Eğer dilleri öylece duruyorsa, penisleri ne yapabilir ki? | Open Subtitles | إذا لغتهم فقط يضع هناك، ما هي خططهم ديك سأفعل؟ |
Kendi dilleri, kendi matematikleri vardır. | Open Subtitles | لديهم لغتهم الخاصّة و لديهم رياضياتهم الخاصّة |
Kendilerine ait bir dili yoktur, ama burada olduklarında dinledikleri ve işittikleri çalınmış kelimeleri kullanırlar. | Open Subtitles | إنهم لايتحدثون لغتهم الخاصه بل يستخدمون كلمات مسروقه كانوا يسمعونها عند تنصتهم وينتظرون هناك أعلى الأغصان |
Efendiler kendileriyle ilgili 20 yıldır kesin bir şey anlatmadı nereden geldiklerini, hangi dili konuştuklarını. | Open Subtitles | لعشرين عاماً لم يخبرنا الأسياد بأى شىء إطلاقاً عن أنفسهم من أين جاءوا، لغتهم |
Onlar bizim dil kavramımızı gereksiz veya geri zekalı bulabilirler. | Open Subtitles | الذي ندْعو لغتهم الاتصال غير الضروري، أو مختل عقليا |
Ver de satın almayla ben konuşayım. Onların dilinden ben anlarım. | Open Subtitles | دعني أتحدث لهيئة الشحن أنا أتحدث لغتهم |
Şifre onların dillerinde ama yine de şifreli. | Open Subtitles | بنيت شفرتنا على اساس لغتهم لكنها لا تزال شفره |
Ben onların lisanını konuşurum. | Open Subtitles | انا اتحدث لغتهم |
Aynı zamanda dillerinden yaklaşık 70 ayrı kelimeyi kategorize edebildim. | Open Subtitles | كنت أيضا قادرا على تمييز أكثر من 70 كلمة من لغتهم |