"لغرفتها" - Translation from Arabic to Turkish

• odasına
• Odasını

Onu odasına geri götüreceğim.
ـ ما زال يمكن أن يتم إخبارهم. ـ سأرجعها لغرفتها.

Akşam gelirim biri odasına, biri televizyonun başına.
عندما اتي للبيت هي تذهب لغرفتها وهو للتلفزيون

Onu odasına götür. Gretta üstünü arar.
اوصليها لغرفتها ستقوم جريتا بفحص شامل لجسمها

Ve ben de bir beyefendi gibi davranıp onu odasına kadar götürdüm ve iyi geceler dedim.
كنت رجلا نبيلا ومشيت لها لغرفتها بالفندق وقال ليلة جيدة.

Ama yapmayacağız birşey var... o da bir gece pis bir sıçan gibi odasına sızıp onu uykusunda öldürmek.
و لكن هناك شىء واحد لن نفعلة أن نتسلل لغرفتها ليلاً كما لو كنا فئران حقيرة و نقتلها و هى نائمة

Ama yapmayacağımız tek şey gece yarısı odasına sefil bir fare gibi süzülüp onu uykusunda öldürmek.
و لكن هناك شىء واحد لن نفعلة أن نتسلل لغرفتها ليلاً كما لو كنا فئران حقيرة و نقتلها و هى نائمة

Tamamen yabancı biri seni odasına alıp yaranla ilgilenip, sonra cinsel ilişkiye mi girdi?
امرأة غريبة تماماً تصطحبكَ لغرفتها تعالج جروحك و بعدها تمارس علاقة معك ؟

Çok garip kanka! Oteldeki odasına gittim. Odasındaki tüm ışıklar yanıyordu.
الأمر غريب لقد ذهبت لغرفتها بالفندق وكانت الأضواء مضائة لكن عندما طرقت

odasına gittim, fakat hiçbir şey yok.
وقد ذهبت لغرفتها لإيقاظها ولم يكن بها أي شيء

Ama odasına girmen gerekmeyecek. Odasını kendisi temizliyor.
ولكن لن يتوجب عليكِ الصعود لغرفتها إنها سوف تنظفها.

odasına gider eşyalarına bakar ve bir ipucu bulmayı ümit ederdim.
إعتدت أن أذهب لغرفتها وأنظر وحسب في أغراضها آمل أن شيء ما يقودني للحل

Cezalı olması gerekiyordu ama ona bakmak için odasına gittiğimde yoktu.
لكن عندما ذهبت لغرفتها لتفقدها، كانت قد اختفت

Az önce odasına girdiğimde o kadar korkmuştu ki sanki ben ona...
لقد ذهبت لغرفتها الآن، كانتخائفةللغاية، كأنني كنت أريد..

Çoğu akşam odasına doğru gezintiye çıkarım ve yalnızca oturup konuşuruz.
معظم الليالي اذهب لغرفتها ونجلس نتحدث سوياً..

Bir sürü kişiyle odasına gittik, ona dergi, yiyecek, çörek gibi bir şeyler hepimiz konuşuyorduk ve bize harika hikayeler anlatıyordu.
لذلك الكثير منا ذهب لغرفتها كي يعطيها المجلات والوجبات الخفيفة وتعرفين الكعك المحلى والامور التافهة

Evet, tartıştılar ama ondan sonra Carmen odasına gitti.
حسنا , تجادلو لكنها ذهبت لغرفتها بعد ذلك

odasına gitmesini söylemiştim evet, aynısı sana da geçerli.
أن تعود لغرفتها, نعم, ونفس الأمر ينطبق عليك.

Çok fazla konuşmadık, o da direk odasına gitti.
لمْ نتحدّث كثيراً، ثمّ ذهبت لغرفتها مُباشرة.

Bu yüzden o gece saat 3'te uyanıktım her gece yaptığım gibi odasına gidecektim.
لأني كنت ذاهبا لغرفتها مثلما كنت أفعل كل ليلة

Kızlarla eroin aldığını öğrendiğimde odasına gittik.
حين علمنا انا والبقيه انها عادت لتتعاطى الهيروين ذهبنا لغرفتها الفندقيه التي تقيم بها

Kaç kez o yokken Odasını arayıp uyuşturucu bulduğumu ve tuvalete attığımı bilmiyorum.
لا أستطيع قول كم مرةً ذهبت لغرفتها وهي خارجة وإنتهيت بإفاضة مخدر ما في المرحاض