| Kesinlikle Geyik değil. Babam olsa bilirdi, kemiklerden iyi anlardı. | Open Subtitles | إن كانت لغزال, كان والدي ليعرف, كان جيداً بالتعرف عليها |
| Aslına bakarsan, tırın yanında bir Geyik gördüklerinden bahsettiler. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد أخبروني عن رؤيتهم لغزال قرب الشاحنة |
| Biraz sansar ama çoğunlukla ak kuyruklu Geyik. | Open Subtitles | بعضها لإبن عرس لكن معظمها لغزال أبيض الذيل والذي كان محيّراً في البداية... |
| Kardiyoyu beceremedim. Bir geyiğe kalp masajı yapmayı denedim. | Open Subtitles | لم أستطع تحمل جراحة القلب أجريت انعاشاً لغزال |
| Bir geyiğin giydiği botlara. Bulması bu kadar zor olmamalı... | Open Subtitles | لغزال يرتدى أحذية ليس من الصعب العثور عليه |
| Bir kuşun olabilir. Bir geyiğin olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون لطائر ويمكن أن يكون لغزال |
| - Geyik DNA'sı. | Open Subtitles | -حمض نووي لغزال |
| Geyik DNA'sı. | Open Subtitles | حمض نووي لغزال |