Yakında kuzeyli bir hancıdan aldığım habere göre 20.000'den fazla adam bu özgür Hristiyan topraklarını işgal etmeye hazırlanıyormuş. | Open Subtitles | لقد تلقيت مؤخرا مجموعة الأخبار أن القطاع الشمالي يحوي أكثر من 20،000 رجل مستعدون لغزو هذه الأرض المسيحية الحرة |
Güney sınırını işgal etmek için sıraya girmiş başka ülke görmüyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أرى أيّ بلدان أخرى تصطفّ لغزو حدودها الجنوبيّة |
Kali güney kırallığını ele geçirme şansını görüyor. | Open Subtitles | الملك كالي انتهز الفرصة لغزو المملكة الجنوبية |
Büyük İskender bilinen tüm dünyayı fethetmek için yola çıktı; Hyperides kendini ihanet suçlaması ile mahkemede buldu. | TED | ثمّ ذهب اسكندر لغزو بقيّة العالم، وجد هايبريديس نفسه محاكما بتهمة الخيانة. |
Temel olarak Kutup dairesinin dışarıdan gelen türlerce istila edilişini duyuyoruz. | TED | نحن نستمع، في الواقع، لغزو للمنطقة القطبية الشمالية من طرف الأنواع شبه القطبية. |
Dünyamızın onda yedisi henüz keşfedilmemişken neden uzayı fethetmeye çalışırız? | Open Subtitles | لماذا نسعى لغزو الفضاء بينما سبعة أعشار عالمنا لم يكتشف بعد ؟ |
İstenildiğinde bu ülkelerin istilası için planları etkinleştirme yetkisi istiyorum. | Open Subtitles | اطلب الترخيص لتنشيط الخطط لغزو تلك البلاد |
Buckhingam Dükü bir ay içinde saldırma planları yapıyor. | Open Subtitles | دوق بكنغهام خطط لغزو لاروشيل في غضون شهر |
Çalışmam, kanser hücrelerinin bile vücutlarımızı işgal etmek ve gazaplarını yaymak için işbirliği yaptıklarını gösteriyor. | TED | يُظهِر عملي أنه حتى الخلايا السرطانية تستخدم التعاون لغزو أجسامنا ونشر غضبها. |
Rusların füzelerini çekmelerine karşılık o da Küba'yı işgal etmeyecekti. | Open Subtitles | لا لغزو كوبا فى مقابل سحب الصواريخ الروسية |
Almanya, Çekoslavakya'yı işgal etmeye hazırlanırken, savaş yakın görünüyordu. | Open Subtitles | حيث كانت ألمانيا قد استعدت لغزو تشيكوسلوفاكيا |
Guatemala ormanlarında gizli bir üste Amerikalı CIA ajanları, Kübalı sürgünleri Küba'yı işgal etmeleri için eğitiyorlardı. | Open Subtitles | ،في قاعدة سرية بأدغال غواتيمالا كان وكلاء المخابرات المركزية الأمريكية يدربون المنفيين الكوبيين لغزو كوبا |
Hiçbir zaman Mısır'ı ele geçirmeyi ya da Süveyş Kanalı'nı aşmayı düşünmedik. | Open Subtitles | (أبداً لم تكن لدينا النيه لغزو (مصر (أو القيـام بعـبـور قـنـاة (السويس |
Yunanlıların ve Yahudilerin büyük planı dünyayı ele geçirmek için! | Open Subtitles | الخطة السرية العظيمة لليونانيين واليهود ! لغزو العالم |
Ordumu muazzam toprakları fethetmek için yöneteceğim ve büyük bir İmparatorluk kurmak için | Open Subtitles | سأقود جيشي لغزو الأراضي الشّاسعة و أنشئ إمبراطوريّة عظيمة |
Her gün 4 milyon balıkçı teknesi, okyanusları fethetmek için açılıyor. | Open Subtitles | من قوارب صيدنا 4 ملايين تغدر يوميا لغزو المحيط |
Bugün bir seyyar satıcı, Batı'yı istila etmek için bahanenizi hizmetçime sordu. | Open Subtitles | اليوم تاجر سأل خادمى عن ذريعتك لغزو الغرب |
Lekesizler, Astapor ile Yunkai'yi yeniden fethetmeye giderse özgür Meereen halkını kim koruyacak? | Open Subtitles | إذا تحرك الأنسوليد لغزو آسباتور ويونكاي مرة أخري مَن سيبقى ليدافع عن أهل ميرين؟ |
Evet, böcek istilası olduğuna dair isimsiz bir ihbar almışlar. | Open Subtitles | - هناك شخص ما أخبرهم بأن البناء يتعرض لغزو من الطفيليات |
Bu da bana yeni model satomobillerle piyasaya saldırma fırsatı tanıyor. | Open Subtitles | هذا وفر لى فرصة لغزو السوق ، بخط إنتاج جديد من سيارات ساتو |
Kuzey Kore'yi işgale yetecek kadar güvenlik var. | Open Subtitles | لدينا من الأمن مايكفي لغزو كوريا الشمالية والسويدي |
Bu bizim İtalya ve Akdeniz'i fethetme şansımız. | Open Subtitles | هذه هي فرصتنا لغزو إيطاليا. والبحر الأبيض المتوسط. |
Güneş kadar kızgın da olsalar istilaya hazırlandıklarını göstermez bu. | Open Subtitles | إنهم يحترقون باتجاه الشمس هذا لا يعني أنهم يستعدون لغزو |
Yandaşları ve gri savaşçılarıyla gezegeni fethetmeyi planlıyor. | Open Subtitles | مع أتباعها ورجال الصلصال أيضا إنها تخطط لغزو الأرض |
Sicilya istilasıyla ilgili bir planım var. | Open Subtitles | "لدى خطة لغزو "سيسلـى |