"لفتاةٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kıza
        
    • bir kızın
        
    • bir kızı
        
    Takip ettiğin yolun bir kıza çıkacağını düşünüyordun. Open Subtitles كنتَ تظن بأن الطريق الذي سلكته سيقودكَ لفتاةٍ معينة
    Büyük bir ameliyat geçirmiş bir kıza göre gayet iyi idare ediyor ama onu hareket ettirmemeliyiz. Open Subtitles إنَّها بخير بالنسبة لفتاةٍ للتو أجرت عملية جراحية كبرى، لكن لايجب علينا نقلها لأي مكان.
    Saat 10'a kadar kız kıza öpüşme olacağını tahmin ediyorum. Buraya öylece geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles أتنبّأ انخراطًا مباشرًا لفتاةٍ مع أخرى بحلول العاشرة.
    Senin gibi güzel bir kızın böyle küçük bir kasabada ne işi var? Open Subtitles كيف يمكن لفتاةٍ جميلةٍ مثلكِ ان ينتهي بها المطاف في مدينةٍ صغيرةٍ كهذه
    Bu genç bir kızın, ateşi yanık tutabilmesi için uzun bir süre. Open Subtitles إنها مُدةٌ طويلَة بالنسبَة لفتاةٍ فتيَّة لتُبقي حُبها
    "Geçen sefer küçük bir kızı ayartmaya çalıştı." Open Subtitles في المرة الماضية، حاول التودّد لفتاةٍ أصغر منه.
    kıza şöyle bir bakıp.. ve... bu elbise ile... diyorum ki, bu pek de, hak veriyorum, çok da muhafazakar bir elbise değil, ama bu beni otomatik olarak alt tabakadan ya da kurban da yapmaz. Open Subtitles أعطى نظرةً لفتاةٍ بهذا... بهذا... أقصد, أوافقكم أنه، أكثر الأزياء مقاومةً للتغير
    Nasıl küçük bir kıza bunu yapabilirsin? Open Subtitles كيف يمكنكِ أن تفعلي ذلك لفتاةٍ صغيرة؟
    Shreveport'ta bir kıza gönderilmiş e-postalar. Open Subtitles وبعض الرسائل الإلكترونية "لفتاةٍ في "شريفيبورت
    Ve bunu kıza vermemi söyledi. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}.وأخبرني أن أعطي هذه لفتاةٍ ما
    Bunu bir daha başka bir kıza yaparsan seni bulurum. Open Subtitles لو قمت بفعل ذلك لفتاةٍ أخرى فسأجدك.
    Hem bu kadar değerli bir yüzüğü tatilde tanışıverdiğin genç bir kıza vermek tamamen saçmalık. Open Subtitles -بالإضافة، إنه مضحك تمامًا ... أن تعطي خاتمًا ثمينًا لفتاةٍ صغيرة.. حدث وقابلتها في عطلة.
    # Harika kıza açın şu yolu # Open Subtitles * إفتحوا الأبواب لفتاةٍ تحمل الكثير *
    Bayan Shin benim gibi bir kıza .ne isterse yapar. Open Subtitles السيدة ( شين ) يمكنها أن تفعل هذا بسهوله لفتاةٍ مثلي
    Zaten annenin burada kalıp Noel babanın yardımcılarının hediyeyi başka kıza vermelerine mani olmalı. Open Subtitles على أية حال ماما ستبقى هنا كي تحرص ألا يعطي سانتا هدية (ماما) لفتاةٍ أخرى
    Yetişkin bir kıza göre oldukça cılız bir yemek. Open Subtitles -هذا قليل جِداً لفتاةٍ فى طور النموّ .
    Tsunami yüzünden evi yıkılan küçük bir kızın ya da birinin kızının olabilir. Open Subtitles قد تكونُ هذهِ لفتاةٍ صغيرة تحطمَ منزلها في الفيضان إبنةَ أحدهم
    Hesapla ilişkili diğer isim ise 2 yıldır ölü olan bir kızın ismi. Open Subtitles فاسمه على الحساب. والاسم الآخر كان لفتاةٍ ميّتة لسنتيْن.
    Şu an birkaç söylentiden ayrı bir şey yok ama genç bir kızın cesedi olduğu görülüyor, belki de reşit değil. Open Subtitles وصلتنا بعض الأنباء تشير إلى أنّ الجثّة لفتاةٍ في ريعان شبابها ..
    Sırf annesi her şeyi yoluna koyduğunu düşünüyor ve kızını istiyor diye babasına bağlı bir kızı babasından alıp annesine vereceğinizi düşünmüyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن عليك أن تعطي... لفتاةٍ صغيرة أباً... دعها تتعلق به...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more