"لفترات" - Translation from Arabic to Turkish

    • süreli
        
    • süre
        
    • sık
        
    Uzun süreli maruz kalmak çeşitli solunum sorunlarına yol açabiliyor. Open Subtitles التعرّض لها لفترات طويلة يُمكن أن تؤدّي لمشاكل تنفسيّة حادة.
    Uzun süreli stres saç köklerini şoka sokan sinyaller gönderir ve onları aniden dinlenme evresine geçmeye zorlar. TED يمكن لفترات التوتر الطويلة أن تحرر إشارات صادمة للبصيلات، تجبرها على بلوغ مرحلة الراحة قبل الأوان.
    Doğru. Bir de uzun süreli alkol yada uyuşturucu kullanımı. Open Subtitles نعم ومن الأسباب الاُخرى الإدمان لفترات طويله
    Ekonomik ve insanların içinden gelen davranışlar sadece birbirleriyle uyumsuz değil, bu uyumsuzluk uzun bir süre boyunca devam edebiliyor. TED ليست فقط الدوافع الاقتصادية والدوافع الداخلية غير متوافقة، ولكن عدم التوافق هذا يمكن أن يستمر لفترات طويلة.
    Kraliyet lahdini çok ender uzun süre başıboş bırakırlar. Open Subtitles النواويس الملكية نادرا ما تترك دون حراس لفترات طويلة
    Sıçrama aralıkları bir kalıba göre olurdu, ne kadar sık olursa olsun. Open Subtitles سيكون هناك نمط لفترات الانتقال ومع ذلك فهى متكررة
    Ziyaretçilerin bavullarını, odalarına geç götürdüğüne ve sık sık ortadan kaybolduğuna dair şikayetler var. Open Subtitles هناك شكاوى أنك تستغرق وقتاً طويلاً حتى تأخذ حقائب الضيوف إلى غرفهم وها أنت ذا تختفي لفترات طويلة من الوقت
    Galiba destek jeneratörü uzun süreli vurgun için yapılmamış. Open Subtitles أعتقد أن المولد الاحتياطي لا يُمكن استخدامه لفترات طويلة
    USRCs çalışanlarının mahkûmlarla uzun süreli fiziksel temastan kaçınmaları önerilir. Open Subtitles وينصح موظفي الجمعية الأمريكية ترجمةعباسالساعدي لتجنب الاتصال الجسدي لفترات طويلة مع السجناء دفعة سيئة.
    Diğer yandan, çok yakın topluluklar, uzun süreli evlilikler ve yaşam boyu arkadaşlıklar telomer düzenini iyileştiriyor. TED على العكس، في المجتمعات المتجانسة، يدوم الزواج لفترات أطول نفس الأمر بالنسبة للصدقات، ما يقوي صيانة التيلوميرات خاصتنا،
    Uzun süreli maruz kalma güçsüzlüğe hatta ölüme bir yol açabilir. Open Subtitles التعرض له لفترات طويلة يؤدي للعجز... أو الموت.
    Özellikle uzun süreli pleybek yapılmasıyla... Open Subtitles خصوصًا مع التشغيل لفترات طويلة،
    Uzun süreli uzay seyahatlarında, suçlular derin uykuda dondurulurdu ve radyasyona karşı korunmaları için Karakan verilirdi. Open Subtitles بعثات فضاء لفترات طويلة تم وضع المجرمون في حالة ثبات وإعطائهم (دماء الليل) لحمايتهم ضد الإشعاع الشمسي
    Kısa süreli işlerdi. Open Subtitles -وظائف لفترات قصيرة
    Bazılarımız yumurtayı, çatlayacağı ümidiyle öyle uzun süre taşıdı ki. Open Subtitles البعض منا حمل البيضة لفترات على قدر مانتذكر
    Genellikle, uzun süre suda kalanların derisinde, emilen su miktarı nedeniyle şişme ya da bulaşıkçı kadın sendromu görülür. Open Subtitles عادة مع غمر لفترات طويلة، لا ماء في الرئتين، نزيف حبري، وكدمات حول الرقبة.
    Uzun süre hareketsiz uçan insanların bacaklarında pıhtı oluşup emboli atarak PFO yoluyla beyne ulaşabilir. Open Subtitles الطيارون يبقون ثابتين لفترات طويلة قد تكون جلطة في الساق انتقلت إلى الدماغ عبر
    Fonksiyonel açıdan havalandırma gibi, ısıtma veya güvenlik sistemi... ..uzun süre apartmanlarda yaşayan insanların çoğunun ortak önyargısı. Open Subtitles الجوانب الوظيفيه، مثل التكييفات و نظام التدفئة النظام الأمني. التى ينقص الناس العاديين الذين عاشوا فى شقة لفترات طويلة.
    Uzun süre benzine maruz kaldığı kesin ve polisiklik hidrokarbonlar var ki, petrol geliştirmeciliğinde sık rastlanır. Open Subtitles انها بالتأكيد ثابت مع التعرض لفترات طويلة لمادة البنزين و الهيدروكربونات
    Uzun süre evsiz kalanlarda kompülsif eşya biriktirme sık görülür. Open Subtitles الإكتناز القهري غير العقلاني للأغراض ذهان شائع بين مَنْ تشرّدوا لفترات طويلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more