Eğer yorgunluktan ölmezseniz kendi muhitinizde yaşayacağınızdan daha uzun süre yaşarsınız. | Open Subtitles | وإذا لم تتعرض للضرب سوف تعيش لفترة أطول من ما تعيشها في غطاء محرك سيارتك |
Senin sehpanın, evliliklerinden daha uzun süre dayanacağına beş dolar bahse girerim. | Open Subtitles | خمسة دولارات وتقول نهاية الجدول الخاص بك يستمر لفترة أطول من زواجها. وقال الناس الكثير من الأشياء لطيفة عن جيريمي |
Herhangi bir şirketten daha uzun süre ölüm kalım savaşında olan doğadan başka nereden daha iyi bir tavsiye alabiliriz? | TED | هل يوجد ما هو أفضل من الطبيعة للحصول على المشورة ؟ هي التي كانت في الأعمال التجارية للحياة والموت لفترة أطول من أي شركة؟ |
Ben Warren'ı büyük olasılıkla çoğunuzun yaşından daha uzun bir süredir tanıyorum. | Open Subtitles | والان,لقد عرفت وارن ربما لفترة أطول من عمر معظمكم هنا |
Çin ve Japonya'nın bile daha uzun bir rekabet tarihi var ve ada tartışmalarında güçlerini göstermek için, kendi hava kuvvetlerini ve donanmalarını konuşlandırıyorlar. | TED | الصين واليابان لديهما تاريخ لفترة أطول من التنافس وكانا ينشران القوات الجوية والقوات البحرية لإظهار قوتها في النزاعات حول الجزر. |
Bu konseye tüm vampirlerden daha uzun süre hizmet ettim Roman hariç. | Open Subtitles | لقد خدمت هذا المجلس لفترة أطول من أي مصاص دماء، عدا (رومان). |
Hatıralar yaralardan bile daha uzun süre hassas kalır. | Open Subtitles | ..ذكريات يبقون خام لفترة أطول من الجروح |
Balkonları yılın daha uzun bir bölümünde rahat kılmak için dijital simülasyonlarla rüzgârı inceledik. Balkon şekillerinin etkisi rüzgârı kırar ve yönünü değiştirir ve balkonları daha rahat ve az rüzgârlı yapar. | TED | لجعل الشرف مريحة أكثر لفترة أطول من الوقت خلال السنة، درسنا حركة الرياح باستخدام محاكاة رقْمية، حيث أنّ تأثير أشكال الشُّرفة يخفّف من حدّة الريح و يربك الرياح ويجعل الشّرفات مريحة أكثر وأقل عصفًا. |
Bir insan 80 yıl hayatta kalabilirken bu taşlar daha uzun bir süre var olabilir. | Open Subtitles | في حين أن الإنسان قد يعيش لثمانين عاماً هذه الحجارة سوف تستمر لفترة أطول من ذلك بكثير ... |