"لفتى" - Translation from Arabic to Turkish

    • çocuğa
        
    • çocuğun
        
    • bir çocuk
        
    • çocuğu
        
    • çocukla
        
    • çocuğuna
        
    • erkek
        
    • yaşındaki
        
    Böyle çeşitli yetenekleri olan bu çocuğa ne iş verebiliriz? Open Subtitles ما الموضع الذي لدينا لفتى هو هدية متنوعة , إنني لأتسائل؟
    Yetimhanedeki rahibelerden birinin, korkmuş bir çocuğa anlattığı bir hikaye. Open Subtitles في ذلك الميتم لفتى صغير خائف لم يكن يعرف لِما هو خائف
    Bir hayalete dönüşmüştüm, insanların bir zamanlar bildikleri ve sevdikleri bir çocuğun silik hatırasına. TED أصبحت شبح ذكرى متلاشيه لفتى قد أحبه وعرفه الناس
    Bir çocuğun okuyarak öğrenmesinin sonu yoktur. Open Subtitles ليس هناك نهاية لما يمكن لفتى متعلم أن يحققه
    8 yaşındaki bir çocuk ulusal güvenlik için nasıl bir tehlike olabilir ? Open Subtitles بربّكِ، أنّى لفتى بالثامنة بالكاد يجيد الضرب والقسمة أن يُمثّل تهديدًا للأمن القوميّ؟
    Koça emirlerini yapmak her oyuncunun görevi O 120 kiloluk çocuğu sahaya sürmeseydiniz bütün bunlar olmazdı. Open Subtitles أى شخص لا يطيع مدربه ولا الفريق ويرمى الكرة لفتى وزنه 90 رطلا ولم ينزل أرض الملعب من قبل
    Yanlışlıkla yumruk attığım gay çocuk kendini dolaba atmadan önce, gidip çocukla konuşabilir misiniz? Open Subtitles هل ستتحد لفتى خرج من الخزانة وهو لوطي ربما قد ضرب بواسطة شاذ
    Hastanede hasta bir çocuğa forma bıraktım. Open Subtitles آسف يا سيدي كنت اوقع قميص لفتى في المستشفى
    Akciğer sorunu olan bir çocuğa metotreksat veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا إعطاء الميثوتريسكايت لفتى لديه مشكلات في الرئة
    Papaz okulundan yeni çıkan bir çocuğa günah çıkarmak istemediğimi de itiraf ediyorum. Open Subtitles وأعترف بألاّ رغبة لي في الاعتراف لفتى تخرّج حديثاً في الكليّة اللاهوتيّة
    Bunu beyaz bir çocuğa söylersen der ki, "Evet, biliyorum. Biliyorum. Open Subtitles لو قلت هذا لفتى أبيض سيقول لك أجل أعلم أعلم
    Başka hiç kimse bir Meksikalı çocuğun şeref sözüne güvenip 200 dolar vermezdi. Open Subtitles لا أعرف أحداً آخر قد يعطي 200 دولار ... لفتى مكسيكياً مقابل كلمته
    Çok zengin bir çocuğun resmi vardı. Ekoseli eteği vardı Open Subtitles لقد كانت صورة لفتى غني حقا في إطار منقوش
    Benim yaşımdaki bir çocuğun okula gitmemesi yasa dışı mı? Open Subtitles هل يعتبر أمراً غير قانوني لفتى في مثل سني ألا يذهب إلى المدرسة ؟
    Bir çocuğun kariyerini tehlikeye atmaya hiç hakkım yok. Open Subtitles ليست من خصوصياتي وضع المسيرة الرياضية لفتى على المحك
    Görsel sanatlar okurken, nasıl gördüğümüzü öğreneceğimi düşündüm -- neyi gördüğünün çoğunu değiştiremeyen bir çocuk için, bu güçlü bir dersti. TED دراسة الفنون المرئية,أقتنعت أن أتعلم كيف أرى درس قوي لفتى لم يكن يستطيع التغيير كثيراً فيما كان يراه
    17 yaşında bir çocuk için yasal olarak ya da yasa dışı silah satın almak, - benim bilgim ya da iznim olmadan - dehşete düşürecek kadar kolaydı. TED كان سهلًا بشكل مروع لفتى بعمر السابعة عشر أن يقوم بشراء أسلحة سواء بشكل قانوني أو غير قانوني، دون إذني أو معرفتي.
    Seninle gurur duyuyorum. Bu para, senin gibi bir çocuk için çok fazla. Open Subtitles أنا فخور بك هذا الكثير من المال لفتى مثلك
    Doğum günü çocuğu buraya gelebilir mi lütfen? Open Subtitles أمن الممكن لفتى يوم الميلاد أن يأتي هنا إذا سمح؟
    Doğum günü çocuğu buraya gelebilir mi lütfen? Open Subtitles أمن الممكن لفتى يوم الميلاد أن يأتي هنا إذا سمح؟
    Kesinlikle mütevazı bir seyis çocukla arkadaşlık ettiğin için dünyada bu kadar yükseldin, derim. Open Subtitles قطعاً أصبحتِ أعلى مكانة منذ رفقتك لفتى الإسطبل الوضيع كما أرى
    Elinde bira şişesi ile dolaşan parti çocuğuna ne olduysa şimdi dünya için iyi şeyler yapmak istiyor. Open Subtitles ماذا حدث لفتى الحفلات الذي ترك الشراب لكي يفيد العالم؟
    - Hâlâ DNA onayını bekliyoruz ama 9 yaşında bir erkek çocuğunun iskelet kalıntıları gibi... Open Subtitles لا نزال بأنتظار تأكيد الحمض النووى لكنه الهيكل العظمى لفتى ذو 9 اعوام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more