Bir İngiliz ailesinin evi kış için almak istediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك عائلة انجليزية تريد استئجار المنزل لفصل الشتاء. |
Haykıran turnalara ultra hafif uçakların peşinden, kış için güneye göçmeyi öğretiyoruz. | TED | نقوم بتعليم طيور الرافعات الديكية ان تهاجر جنوباً لفصل الشتاء خلف الطائرات الخفيفة جداً. |
Ama mevsim sonbahardı ve bu, rakunların kış için tıka basa yedikleri bir mevsimdi. | Open Subtitles | على كل حال , لقد كان فصل الخريف حيث الراكون يجمعون الغذاء لفصل الشتاء |
Bu durum onun için geciken kışı beklemeye katlanmaktan.. | Open Subtitles | لا تقل غرابة عن كونه يحتاج للانتظار لفصل الشتاء |
Bu sobanın kışı kurtaracağını sanmıyorum. | Open Subtitles | الموقد لن يكونَ كافيًا لفصل الشتاء على كل حال. |
Yaklaşan kışa hazırlanmak amacıyla, rakunlar, yağ dokusu ve kışlık kürk oluşturmak için çok yemek zorundaydı. | Open Subtitles | لاستعداد لفصل الشتاء كان على الراكون اكل الكثير لكي يقوم بصنع الشحم و الفروا السميك لشتاء |
Hava Nakliyesi, yeterince gıda getiremiyordu ve esas itibariyle gelecek sert kış için hiç kömür stoklanmamıştı. | Open Subtitles | لم ينقل الجسر الجوي غذاءً كافيًا وفعليًا لم يُوفر مخزونًا من الفحم لفصل الشتاء القارص المقبل |
Diğer taraftan, bunun gibi kızıI palamutlar neredeyse her zaman gömülerek kış için saklanır. | Open Subtitles | أما بالنسبه لجـوزة البلوط الأحمر مثل هذه .. يتم دفنها تقريباً بشكل دائم كخزين لفصل الشتاء |
Yazın bu kısa süreli dönüşünde, Hintliler kış için avlanırlardı. | Open Subtitles | خلال تلك الفتره القصير من الصيف فأن الهنود يخرجون للأصطياد لفصل الشتاء |
Bunlar da kış için patates stoklayan çiftçiler. | Open Subtitles | هؤلاء هم مزارعو البطاطا تخزين البطاطا لفصل الشتاء. |
O götün yanakları, kış için fındık zulalıyor gibi. Onu bana ayarlamana gerek yok. | Open Subtitles | وكأنها تُخَزِّن الجوز لفصل الشتاء لستِ في حاجة لأن تروجيه لي |
Yetişkin postları kış için beyaza döndü, dolayısıyla artık saklanamazlar. | Open Subtitles | بات معطفها من الفرو أبيضًا استعدادًا لفصل الشتاء لذا لا تستطيع الاختباء بعد الآن |
kış için kömür alsan daha iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل شراء الحطب ! لفصل الشتاء بدلاً من هذا |
kış için cevizlerini saklamayı seven bir sincap... | Open Subtitles | يحبُّ إخفاء بندقه لفصل الشتاء. |
Buraya kış için şişmanlamaya geliyorlar. | Open Subtitles | يأتون إلى هنا ليسمنوا لفصل الشتاء |
Bak, Pete fırsat varken bu işi kapıp kışı çıkarmalıyım. | Open Subtitles | انظر، (بيت)، علي شغر هذا المنصب فقط، وسيكفيني لفصل الشتاء. |
Acele etmemiz, gizli yerlere bir şeyler saklamamız kışa hazırlanan sıçanlar gibi olmamızdan. | Open Subtitles | نهرول لإخفاء الأشياء بعيداً في الأماكن المظلمة مثل القوارض تستعد لفصل الشتاء |