"لفعل أشياء" - Translation from Arabic to Turkish

    • şeyler yapmak
        
    • şeyler yapmaya
        
    • İşleri yapmanın
        
    • şeyler yapsın
        
    • şeyleri yapmak için
        
    Kendinizi mutlu etmek için, paranızla ilginç şeyler yapmak zorunda değilsiniz. TED إذن لا تحتاج لفعل أشياء مذهلة بمالك لتصبح سعيدا يمكنك القيام بأشياء صغيرة وعادية و رغم ذلك تجني منافع من وراء ذلك
    Ve bunu yaptığında, dünyada güzel şeyler yapmak için gücünü kullanmayı öğrenirsin. Open Subtitles وعندما تفعلين فستتعلمينكيفتستخدميقدرتكِ.. لفعل أشياء صالحة للعالم
    Beni ağza alınmayacak şeyler yapmaya zorluyorlar. Open Subtitles يدفعونني لفعل أشياء يبرأ اللسان عن ذكرها.
    Bilgisayarların bilinç olmaksızın, programları, hiç bir insanın bilinçli programlayamayacağı bir şeyler yapmaya nasıl evrimleştirdiğini seyretmek "öz-örgütlenme"nin kudretinin harikulade bir örneğidir. Open Subtitles العلم بأن الحاسبات لها القدرة على تطوير برامج لفعل أشياء لم يستطع الانسان تطويرها بنفسه " لهو خير دليل على قدرة عملية " التنظيم التلقائـى
    İşleri yapmanın farklı bir yolu. Open Subtitles لفعل أشياء بطريقه مختلفه
    İşleri yapmanın farklı bir yolu. Open Subtitles لفعل أشياء بطريقه مختلفه
    Onları güzel şeyler yapsın diye üretmedik. Open Subtitles حَسناً، نحن لَمْ نصنعهم لفعل أشياء جميلة
    Daha önce yapmadığımız şeyleri yapmak için doğru bir zaman olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أنه هذا هو الوقت الملائم لفعل أشياء لم نكن نعملها من قبل
    Bu yüzden kötü şeyler olmamasını engellemek için yapmak istemediğiniz şeyler yapmak zorunda kalıyorsunuz. Open Subtitles وأحياناً تضطرّ لفعل أشياء لا تودّ أن تفعلها لتتأكّد أن لا تحدث أمور سيئة.
    Kötü bir adam gerçekten kötü bir şeyler yapmak için kötü bir kız kiralamak istiyor. Open Subtitles رجل نديء يريد تأجير امرأة دنيئة لفعل أشياء دنيئة جداً
    Gittiğin için pişmanlık duyduğum şeyler yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles اضطررت لفعل أشياء ندمت عليها لأنك كنت غائبة
    Hepimizin bu hayatta çılgınca şeyler yapmak için kendine has sebepleri var. Open Subtitles جميعنا لديه أسبابه لفعل أشياء جنونية في الحياة
    Bazen istemediğin şeyler yapmak zorunda kalırsın. Open Subtitles المشكلة أنك أحيانًا تضطرين لفعل أشياء تأبينها
    Taiko beni çok iğrenç şeyler yapmaya zorladı. Open Subtitles (تايكو) أجبرني لفعل أشياء حقيرة جدا,
    Torunum bu okula gidip harika şeyler yapsın istiyorum. Open Subtitles أريد أن تذهب حفيدتي إلى هذه المدرسة و يكون لديها الفرصة لفعل أشياء رائعة
    Bazen her zaman yapmayı istediğim şeyleri yapmak için para alıyorum. Open Subtitles أحياناً يُدفع لي لفعل أشياء لطالما أردت فعلها
    Kitapta bazı şeyleri yapmak için nasıl donatıldığınız, şekillendirildiğiniz hakkında konuşuyorum. Bu küçük haç, ruhani hediyeler alır; kalp, yetenek, kişilik ve tecrübeler. TED في الكتاب تحدثت عن أننا موصولون لفعل أشياء محددة، نحن مصقولون. هذا الصليب الصغير يأخذ الهدايا الروحية، القلب، القدرة، الشخصية والتجارب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more