Ofisteki ilk görüşmemizden sonra değerlendirmemi Komutan Block'a ilettim. | Open Subtitles | بعد لقائنا الأول في مكتبي بعثت بتقديري لك الى القائد بلوك |
İlk günden beri sana vermek istediğim bir şey vardı. | Open Subtitles | هناك شيئاً أردت إهدائك إياه منذ لقائنا الأول. |
Tatlım, bu bizim ilk randevumuzda söylediğimiz şarkı. | Open Subtitles | عزيزي، هذه الأغنية التي غنيناها في لقائنا الأول |
Bildiğiniz gibi haftalar önceki ilk görüşmemiz esnasında size aptal dediğim zaman talihsiz bir başlangıç yapmış olduk. | Open Subtitles | كما تعرف، منذ بضعة أسابيع في لقائنا الأول ربما قدمت القدم الخاطئة عندما دعوتك بالأبله |
İlk görüşmemizden hatırladığım kadarıyla, sen prensipli ve idealist bir adamdın. | Open Subtitles | حسبما أذكر من لقائنا الأول أنت رجل مبادئ وحتى قدوات |
İlk buluşmamız daha normal olur diye umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ آمل في لقائنا الأول أن يكون أكثر صدفة |
İlk genomumu eşledikten sonra çekilmişti. | Open Subtitles | لقد ألتقطناها عند لقائنا الأول في علم الجينات |
Seni ilk kez görmeden önce bin yıl boyunca tefekkür ettim. | Open Subtitles | .. قبل لقائنا الأول .. عشتُ قبلها آلاف السنوات |
İlk buluşmamızdan sonra neden devam etmediğini bana açıklarsın diye umuyorum. | Open Subtitles | أتمنى أنكِ أتيتِ كي تخبريني لماذا لم تعيدي الاتصال بي بعد لقائنا الأول |
Evet, birbirimizi ilk görüşümüzün yıl dönümü. | Open Subtitles | نعم، ذِكري لقائنا الأول اول مرة رأينا بعضنا |
Yardımcı başkanı olarak biz yeni evimizde düzeni sağlamak için ilk toplantımızı gerçekleştiriyoruz. | Open Subtitles | ـونائبالرئيس،إنناندعوا.. لإجراء لقائنا الأول الرسمي في هذا المنزل الجديد. |
Evet, ilk tanıştığımızda o ufak şeyi fark etmedim sanma. | Open Subtitles | أجل، لا تعتقدي أني لم ألاحظ ذلك الشيء الصغير منذ لقائنا الأول |
Çocuğu beni sevdi, çünkü ilk görüşmemizde... onu hayvanat bahçesine götürdüm, baş aşağı sallandırdım. | Open Subtitles | ، طفلها أحبني ...لأنني في لقائنا الأول ... أخذته إلى حديقة الحيوان وعلقته لأسفل من كاحله |
İlk randevumuzun 6. yıldönümü. | Open Subtitles | إنها الذكرى السادسة منذ لقائنا الأول |
Bir kısmımız, üniversiteye gittiğimizde ilk ilişkimizin üniversiteli biriyle olmaması konusunda anlaşma yapmıştık. | Open Subtitles | مجموعة مننا ، عقدت إتفاقية أن لقائنا الأول مع شاب جامعي... لن ننتظرهُ ، ليتم عندما نصل إلى الجامعة... |
Bu ilk tanışmamız ama yüzün gerçekten tanıdık geliyor. | Open Subtitles | هذا لقائنا الأول لكن وجهك يبدو مألوفاً |
İlk karşılaşmamızdan bu yana birçok şey değişti. | Open Subtitles | تغيرت الأمور كثيراً منذ لقائنا الأول |
Tıpkı ilk tanıştığımızdaki heyecan gibi ve şeyini kontrol edemiyorsun... | Open Subtitles | تماماُ مثل إثارة لقائنا الأول عندما لم يعد بإمكانك التحكم ب --- |
Çok güzel vakit geçiriyor işte! Tıpkı ilk buluşmamızdaki gibi. | Open Subtitles | مستمتعة بوقتها مثل لقائنا الأول |
Seninle tanıştığımız ilk gecede yatmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أنام معك ليلة لقائنا الأول. |