"لقائه" - Translation from Arabic to Turkish

• tanışmak
• buluşmayı
• tanışmayı
• buluştuktan

Şahane yönetmeninle bir şeyler içeceğini söyledin, ben de onunla tanışmak istedim.
قلتِ بأن لديكِ لقاء مع المخرج الكبير و أردتُ لقائه

tanışmak istediğim biri. Doğruları söyleyen biri.
ذاكم الرجل الذي أردت لقائه فهو إمرؤ يخبر الحقيقة

Burada hangisiyle tanışmak istersin?
من تريدين لقائه من الاثنين هنا؟

Ona para vermeyi kabul edip, mutfakta buluşmayı önerdin.
وقد وافقت على ان تدفع له, واقترحت لقائه فى المطبخ,

Çünkü günün birinde onunla tanışmayı istiyorum.
لأنني أريد لقائه في يوم من الأيام

Kırmızı kaşkollü adam en son Spears'la buluştuktan 10 dakika sonra görülüyor.
آخر مرة رأيت الرجل ذو الوشاح الأحمر كان بعد 10 دقائق من لقائه بـ(سبيرز)

tanışmak isteyeceğin birini getirdik.
لقد جلبنا شخص قد ترغب بـ لقائه

- Bir misafirim var. Onunla tanışmak isteyeceğini düşündüm.
لدي ضيف,اعتقدت أنك قد تودين لقائه

♪ Bazılarıyla tanışmak kaderinde ♪ ♪ Daha fazla ♪
* شخصٌ ما مقدرٌ لك لقائه * * لتلتقيه * * لديك *

Onunla tanışmak için gizlice birini gönderebiliriz.
يمكننا أن نرسل أحدهم بحجة لقائه

Sanırım onunla tanışmak istersin?
افترض انك تريد لقائه ؟

Onunla uzun zamandır tanışmak istiyordun.
لقد أردته لقائه منذ الأبد.

Onunla tanışmak ister misin?
تريد لقائه ؟ بالتأكيد

Onunla tanışmak istiyorum.
إنه شخص أود لقائه

- Zoe onunla tanışmak istiyor mu?
وهي تريد لقائه ؟

Aslında sinemada buluşmayı düşünmüştüm.
فكرت منذ البداية في لقائه في السينما.

Adamla orada buluşmayı ayarladı ve orada öldürdü onu.
دبرت لقائه هناك وقتلته

tanışmayı en çok istediğim kişi.
الشخص نفسه الذي تقت إلي لقائه

Patronum şimdi gelir. Onunla tanışmayı da çok isteriz.
نرغب في لقائه أيضاً

Spears'la buluştuktan sonra havaalanı kameralarında sadece birkaç kare görüntüsünü yakaladık.
بعد لقائه مع (سبيرز) وجدنا قليل من الصور له في تسجيلات كاميرات المطار