"لقاعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • salonuna
        
    • odasına
        
    • binasına
        
    • salonunun
        
    • odasının
        
    • binasının
        
    • Hall'
        
    • Salonu
        
    • umursamaz
        
    Birisi havalandırma sisteminden duruşma salonuna doğru giden yiyecek izleri bırakmış. Open Subtitles شخص ما ترك أثر الغذاء فى نظام التهوية المؤدى لقاعة المحكمة
    Bütün üyeler acilen toplantı salonuna! Open Subtitles جميع المندوبين رجاءً الحضور فورا لقاعة الإجتماع الرئيسية
    Sonraki davanın davacılrı şu anda mahkeme salonuna geliyorlar. Open Subtitles .والمتهمون فى القضية التالية الان فى طريقهم لقاعة المحكمة
    Gel seni gerdek odasına götüreyim. Open Subtitles تعال ، سوف أحمل اليك لقاعة الزفاف خاصتك.
    Bir daha sakın sorgu odasına geleyim deme. Open Subtitles لا تفكر مجرد تفكير بالقدوم لقاعة التحقيق مرة أخرى
    Belediye binasına giriş kartın yanında mı ahbap? Open Subtitles هل لديك بطاقة دخول لقاعة المدينة، يا أخي؟
    Bu çalıntı basın kartını, balo salonunun planları ile birlikte dairenizde bulduk. Open Subtitles وجدنا هذا التصريح الصحافي المسروق في شقتك بالإضافة إلى مخطط لقاعة الرقص
    Spor salonuna gittiğini söylüyordu. Open Subtitles أخبرنا أنه كان يذهب لقاعة الألعاب الرياضية
    Hastanedeki yatağının mahkeme salonuna getirilmesini sağlayın. Open Subtitles سيتم عمل اللازم لأحضار سرير المستشفي لقاعة المحكمه
    Dava yok, müvekkil yok, vatandaş olma haricinde mahkeme salonuna giriş yok. Open Subtitles ."لا "قضايا"، لا "موكلين لا دخول لقاعة محكمة .إلا بصفتك مواطناًً عادياًً
    Ve o mahkeme salonuna gireceksin ve resmen, resmen, resmen bu ailenin bir üyesi olacaksın tamam mı? Open Subtitles وسوف تمشي لقاعة المحكمة ورسمياً, رسمياً, رسمياً ستصبح عضواً في هذه العائلة, مفهوم؟
    Eğelnceyi mahkeme salonuna saklayalım, ne dersiniz? Open Subtitles حسنٌ , لنوفر المرح لقاعة المحكمة ، هلا فعلنا ؟
    O zaman neden o mahkeme salonuna girer girmez fikriniz değişti? Open Subtitles إذا لماذا قدومها لقاعة المحكمة تسبب في تغيير رأيك ؟
    Her gün beşinci teneffüsten sonra öğlen yemeği için öğretmenler odasına gidiyor. Open Subtitles إنها تتجه يومياً لقاعة الأساتذة خلال فترة الاستراحة
    Şimdi güvenlikten aradılar. Bekleme odasına gitsen iyi olur. - Neden? Open Subtitles تلقيت لتوي نداءاً من الأمن ، من الأفضل أن تذهبي لقاعة الاستقبال
    Onu kabul odasına aldım ama maalesef korktuğumuz gibi. Open Subtitles لقد أخذته لقاعة الإستقبال ولكنني أخشى أن الأمر كما نتوقعه
    O toplantı için toplantı odasına giriyoruz. Open Subtitles لذا سنذهب لقاعة الإجتماعات هذه من أجل ذلك الإجتماع
    - Burası belediye binasına mı çıkıyor? Open Subtitles أأنت موقن من هذا الطريق يقود لقاعة البلدة؟ أجل
    Bu okulun yeni spor salonunun kontratı bu da kasaba merkezinin yenilenmesi için. Open Subtitles هذا عقد لقاعة الجمنازيوم الجديدة في المدرسة الثانوية لترميمِ دارَ البلدية
    - Biri konferans odasının merkezi güvenlik sistemini sabote etmiş. - Sahi mi? Open Subtitles هناك شخص قد خرّب غرفة الامن لقاعة الاجتماع
    Moretti' ye sövülmeye devam ediliyor. Belediye binasının ana alanı da öyle. Başkanın onları evlerinden çıkarma çabaları... Open Subtitles خط " موريتي " متوقف وكذلك الخط الأرضي لقاعة المدينة , كل الخطوط مسدودة هل أنت بخير ؟
    Evet. Rock'n Roll Hall of Fame Müzesi'ne götürürsün onu. Open Subtitles نعم, وخذه لقاعة المشاهير روك ورول ولكن الآن
    Kongre Salonu'nun kapılarından geçip kasaya varıyoruz. Open Subtitles نحن بأمان ندخل من خلال الأبواب لقاعة الإجتماعات .
    Hem de bir sınıf dolusu umursamaz öğrenciye. Open Subtitles لقاعة مليئة بالطلاب ‎.الذين لا يبالون بذلك ‎.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more