| Ama, bilirsin, bunun gibi bir lakap bir hikayede geçer ve adın solucan suratlı kalıverir. | Open Subtitles | لكن, أتعرف أن لقباً مثل هذا ينتشر بسرعة و فجأة تصبح الفتى القبيح |
| Yani şimdi istemediğim ve bana ait olmayan bir lakap yazan bir tişört için para mı vermem gerekiyor? | Open Subtitles | حسناً, إذاً علي دفع نقود إضافية لقميص لم أطلبه و لن أقوم بإرتداءه,لأنه يحمل لقباً لم أكن أعرف أني أحظى به؟ |
| Sana ünvan vermekle kalmayıp, büyük elçi yapmalıymışız. | Open Subtitles | لم يكن ينبغي علينا أن نمنحك لقباً فحسب ، بل كان ينبغي أن نجعلك سفيراً |
| Ally, lisede okurken beni hayatım boyunca takip eden bir takma adım vardı. | Open Subtitles | في المدرسة الثانوية, اخترت لقباً لازمني ليومنا هذا. |
| Oğlumun bir unvanı olacak ve kızının da çok verimli bir tarlası. | Open Subtitles | ، إبني يكسب لقباً و إبنتك ، بعضاً من أغنى الاراضي الزراعيّة |
| Yani Alex ya bir rumuz ya da kurye bu uçakta değil. | Open Subtitles | فـ (آليكس) إمّا يكون لقباً أو أنّ الساعي ليس في هذه الرحلة. |
| İnsana ne çabuk lakap takıyorlar. | Open Subtitles | مالضير في ان يكون لفتاه لقباً ؟ |
| Unutma. Tekne çok güzel bir yeni lakap olabilir. | Open Subtitles | "ملحوظة ذهنية،"السفينة يمكن أن يكون لقباً جديداً لطيفاً |
| Durmayın, tanışın. Ona lakap takın. | Open Subtitles | اذهبوا وتعرفوا عليه اعطوا له لقباً. |
| Meksikalı kölelerinin ona taktığı bir lakap var. | Open Subtitles | عبيده المكسيكيين أطلقوا عليه لقباً |
| 8. Ordu'da ona bir lakap takmıştık. | Open Subtitles | منحناه لقباً في الجيش الثامن |
| Özgür olduğunda kendine yeni bir ünvan bile satın alabilirsin | Open Subtitles | وربّما عندما تتحرّر ستشتري لنفسك لقباً جديداً |
| Sizin geri çekilmenizi istiyor. Karşılığında, size bir ünvan, toprak ve size bizzat vereceğim bu sandık dolusu altını veriyor. | Open Subtitles | و فى المقابل سيمنحك لقباً و ممتلكات و صندوق الذهب هذا... |
| Valentinois düşesi ve 137 ünvan daha birlikte gelir. | Open Subtitles | دوقة (فالنتينيوس)، و 137 لقباً آخر يأتي مَعهُ. |
| Çocuklar, eğer adlarınızı yanlış telaffuz edersem ya da takma bir ad tercih ederseniz lütfen söyleyin. | Open Subtitles | أيها الطلاّب, رجاءً أخبروني ما إذا كنتُ أنطقُ اسمكم بطريقة خاطئة أو. أو كان لديكم لقباً تفضلّونه. |
| Muayene edip, bir şeyi olmadığını anlamak iyi olurdu... ama ikimiz de, uğraşımın karşılığında zarif bir iğneleme ve yeni bir takma ad alacağımı biliyoruz. | Open Subtitles | لكن كلانا يعلم أن كل ما سأحصل عليه بعد مجهودي و إن كنت محظوظاً، لقباً جديداً يناديني به. |
| Kendisine aptal takma isimler veren türde bir adam değil, anladın mı? | Open Subtitles | أتعرف، إنّه ليس كأحد أؤلئك الرجال الذين يعطون لأنفسهم لقباً غبياً |
| unvanı olması zengin olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | لمجرد أنها تحمل لقباً لا يعني هذا أنها ثرية |
| Başkan olmama gerek yok. Ofisimin olmasını seviyorum, unvanı. | Open Subtitles | كلا, لست في حاجه لأكون رئيساً أحب ان يكون لدي مكتباً فقط و لقباً |
| 10 dakikalık geçmişi olmayan bir Lord Hazretleri unvanı. | Open Subtitles | سيادته يملك لقباً ليس قديماً للغاية |
| Bunu yaptın ve ona rumuz verdin. | Open Subtitles | -ماذا؟ -لقد تماديتِ ، ومنحته لقباً |
| Doğal olarak, benim de unvanım değişecek. "Gecenin ilk aşığı" gibi. | Open Subtitles | {\pos(192,200)} وبطبيعة الحال، سأتلقى لقباً أفضل أنا أيضاً، كشيء مثل "الحبيب الأول ليلا". |
| Sürekli işinden bahsettiği için o ismi takmıştık. | Open Subtitles | كان لقباً للمزاح نظراً لأنه كان يتحدث دائماً عن عمله |