| Buraya geldim ama sen işe gitmiştin. Bir kulüpten diğerine dolaşıp durdum. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا و لكنك كنت قد ذهبت إلى العمل |
| 40. yaş günümde Buraya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا وحدى فى عيد ميلادى الــ 40 |
| Bir zamanlar tanıdığım adama saygıdan Buraya geldim ben. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا من باب الإحترام فحسب، نحو رجل كنت أعرفه يوماً ما. |
| Söyledim! Söyledim zaten! Tatil için geldim! | Open Subtitles | لقد قلتها لكم مسبقاً, لقد أتيت إلى هنا في إجازة |
| Ama ben hazırım. Buraya bu işi yapmak için geldim ve herkes bana güveniyor. | Open Subtitles | و لكني مستعد, لقد أتيت إلى هنا لهدف و الجميع يعتمد علي |
| Buralara çocukken gelmiştim, ama portakal bahçeleri hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا وأنا صغيرة ولكني لا أتذكر أشجار البرتقال |
| Efendiler, buraya Thomas Cromwell'in ihanetten, yargılamasız ölüm cezasına çarptırılması ve mallarına el konulmasını takdim etmeye geldim. | Open Subtitles | ايها اللوردات، لقد أتيت إلى هنا لتنفيذ الحكم بمصادرة الممتلكات بحق توماس كرومويل بناء على تهمة الخيانة |
| Bu civarda oturmuyorum. Tesadüfen geldim buraya. | Open Subtitles | لو أني لم أتجول هنا لقد أتيت إلى هنا بالصدفة |
| Bu gece Buraya geldim çünkü Moray'e böyle tepki vermenizden korkuyordum. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا لأنني خشيت من ردة فعل موراي |
| Ondan kaçmak için Buraya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا للهروب من ذلك الماضي السحيق |
| Hayır, Buraya geldim çünkü tekrar oluyor. | Open Subtitles | لا, لقد أتيت إلى هنا لأن ذلك يحدث من جديد |
| Buraya geldim Çünkü iyileşip iyileşmediğini görmeye geldim. | Open Subtitles | ...لقد أتيت إلى هنا لأنني أردت أن أرى بأنَك على ما يرام |
| Annem yerine Buraya geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا بدلاً من منزل أمي.. |
| Buraya seni bağışladığımı söylemek için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا لأقول لك بأنني أنا أسامحك |
| Buraya tek bir şey söylemek için geldim. | Open Subtitles | إسمع لقد أتيت إلى هنا لأقول لك شيء واحد وهذا هو |
| Hayır, efendim! Pizza teslimatı için geldim buraya. | Open Subtitles | .لا يا سيدي ، لقد أتيت إلى هنا لتوصيل البيتزا |
| Buraya pizzayı vermek için geldim. | Open Subtitles | لقد علقت في هذا المسكن . لقد أتيت إلى هنا لتوصيل البيتزا |
| Buraya Bale Folklorico'ya katılmaya gelmiştim. | Open Subtitles | نعم , لقد أتيت إلى هنا لانضم إلى الباليه الشعبى |
| 1962'de buraya bir bardak kahve içmek için gelmiştim. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا من أجل فنجان من القهوة عام 1962. |
| Buraya Bay Miyagi'ye yardım etmeye geldim ama bu olanlar karşısında çaresiz kaldım. Bir şey yapamazsın. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا لأكون بجانب السيد "مياغي" وأساعده، أحس أنني عاجز تماما |
| Uzun bir yürüyüşle geldim buraya. | Open Subtitles | لقد أتيت إلى هنا عبر مسافة طويلة من المشي. |