Lübnan'dan geliyorum ve koşmanın dünyayı değiştirebileceğine inanıyorum. | TED | لقد أتيت من لبنان، و أنا أؤمن أن الجري يمكنه أن يغير العالم. |
Washington'dan geliyorum. | Open Subtitles | لقد أتيت من واشنطن |
Floransa'dan geliyorum, Papa Hazretleri. | Open Subtitles | لقد أتيت من (فلورينسا) يا صاحب العظمة. |
Arnavutluk'tan geldim ve üç yıldır Paris'te yaşıyorum. | Open Subtitles | لقد أتيت من "ألبانيا" وأعيش في باريس منذ ثلاث سنوات |
Partiden yeni geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت من الحفلة,لا تقلق أنه ليس بالاسفل |
Kuzey Kutbu'ndaki atölyemden şunu söylemek için geldim Simpsonları evden çıkarma. | Open Subtitles | لقد أتيت من معملي بالقطب الشمالي لأقول لك لا تطرد السيمبسون |
Bu deliğe düşene kadar uzunca bir yoldan geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت من مسافة طويلة لينتهي بي الأمر في هذه الحفرة |
Ta Bradford'dan geliyorum. | Open Subtitles | "لقد أتيت من " برادفورد |
Floransa'dan geliyorum Papa Hazretleri. | Open Subtitles | لقد أتيت من (فلورينسا) يا صاحب الفخامة |
Los Angeles'tan geldim. | Open Subtitles | "لقد أتيت من "لوس أنجليس |
Çok ileri gittin. Adalet Bakanlığından yeni geldim. Bizi kapatmakla tehdit ettiler. | Open Subtitles | لقد أتيت من وزارة العدل للتو إنهم يُهددون بإنهاء عمل الفريق |
Sınırın karşı tarafından daha yeni geldim, tamam mı? | Open Subtitles | لقد أتيت من الجوار، حسناً؟ |
Kardeşim için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت من أجل أختى آسف لأن أقول لكم هذا |
Bir özür duymak için geldim buraya. | Open Subtitles | لقد أتيت من أجل اعتذار هذا كل ما في الأمر |
Hiçbir sorun çıkmaması için çok uzun yoldan geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت من مكان بعيد لأتأكد أنه لا شيء يتعارض |
Yarışa katılmak için çok uzun yoldan geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت من مكان بعيد لكي أقود دراجتي |