Evet, ama çok iyi bir şey yaptın, değil mi? | Open Subtitles | أجل, لقد أحسنتِ صنعًا في كل ما فعلته, أليس كذلك؟ |
Doktor birazdan burada olacak. Arlene. İyi iş çıkardın temizlik yaparak. | Open Subtitles | الطبيب سيأتي قريبا. "آرلين" لقد أحسنتِ بالتنظيف |
İyi iş çıkarmışsın. Bir araçta mıydı? | Open Subtitles | لقد أحسنتِ عملاً, هل كان معهُ مركبة؟ |
Yemekte Aşk Tanrısı rolünü çok iyi oynadın bu yüzden bunu tekrar yapıp bizimle gelebilirsin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنٌ, لقد أحسنتِ صنعًا بلعب دور إله الحب في الغداء... وأعتقد أنه يمكنكِ فعل هذا ثانيةً، لذا لما لا تأتين معنا؟ |
Çok iyi bir iş çıkardın. Her şey yolunda. | Open Subtitles | لقد أحسنتِ صنعاً لقد كنتِ رائعة |
- İyi iş çıkardın bi' tanem. - Harikaydın. | Open Subtitles | لقد قمتي بعمل رائع، يا عزيزتي - لقد أحسنتِ عملاً - |
Hayır, iyi is cıkarmıssın, cok iyi bir is hem de. | Open Subtitles | لا ، لقد أحسنتِ الإختيار بشكل مُميز |
- Hem de çok iyi. | Open Subtitles | لقد أحسنتِ صنعاً |
Bayan Lemon, iyi iş çıkardınız. | Open Subtitles | آنسة "ليمون" لقد أحسنتِ عملكِ عمل رائع ! |
- Evet. İyi bir iş başarmışsınız. | Open Subtitles | لقد أحسنتِ صنعاً |
İyi iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد أحسنتِ بلاءً اليوم. |
Kendi başına yaptığın bu yolculuğun gayet iyi üstesinden geldin Catherine. | Open Subtitles | لقد أحسنتِ كثيراً في معالجة (هذه الرحلة لوحدكِ يا (كاثرين |
-William Amcam da iyi bir seçim yaptı. | Open Subtitles | -بالإضافة، لقد أحسنتِ الاختيار -عمّي (وليام) أحسن الاختيار |
- Olmaz, dün gece iyi iş çıkardın ama bunu ben halledeceğim. | Open Subtitles | - لا، لقد أحسنتِ صُنعاً ليلة أمس- |
Çok iyi bir iş başardın Fiona. Harika bir ablasın. | Open Subtitles | (لقد أحسنتِ العمل، (فيونا يالكِ من أختٍ رائعة |
Betsy'i buraya getirdin. İyi iş çıkarttın. | Open Subtitles | فلقد أحضرتي (بتسي) هنا , لقد أحسنتِ صٌنعاً |
Tamam. İyi bir iş başardın. | Open Subtitles | حسنُ، لقد أحسنتِ العمل. |