"لقد أراد أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • istiyordu
        
    • istemişti
        
    • istemiş
        
    O tehlikeli değil. Hep onunla olmak istiyordu. Open Subtitles أنه ليس خطيراً لقد أراد أن يكون معها للأبد
    Lütfen. Harika bir şef olmak istiyordu ve oldu. Hepsini kendi başına yaptı. Open Subtitles رجاءاً، لقد أراد أن يصبح كبير الطهاة، وهذا ما كان عليه لقد فعل هذا كله بمفرده، أما أنتِ؟
    Lütfen. Harika bir şef olmak istiyordu ve oldu. Hepsini kendi başına yaptı. Open Subtitles رجاءاً، لقد أراد أن يصبح كبير الطهاة، وهذا ما كان عليه لقد فعل هذا كله بمفرده، أما أنتِ؟
    O hep bir sporcu olup kendi yolunu çizmek istemişti. Open Subtitles لقد أراد أن يكون لاعبًا وقد إستطاع فعلها بطريقته الخاصة.
    Biraz su istemişti. Nereye ulaşmaya çalışıyorsunuz? Open Subtitles لقد أراد أن يحتسى كوباً من الماء، إلى ماذا تلمح؟
    Yardımseverlik konusundaki fikrini değiştirmek istemiş. Open Subtitles لقد أراد أن يغير اختيارها للجمعيات الخيرية
    O da beni götürmek istiyordu ama çok sıkıcıydı. Open Subtitles لقد أراد أن يمارس الجنس معي أيضاً لكنه كان مملاً للغاية
    Zira benim kimliğimin birebir yansımasını görmek istiyordu. TED لقد أراد أن يرى تجليا لهويتي.
    Dağlara çıkıp bu çılgınlıktan uzaklaşmak ve her şeye... yeniden başlamak istiyordu. Open Subtitles لقد أراد أن يتخلص من الجنون ...وراء الجبال .. كما قال . ويبداْ من جديد
    Dağlara çıkıp bu çılgınlıktan uzaklaşmak ve her şeye... yeniden başlamak istiyordu. Open Subtitles لقد أراد أن يتخلص من الجنون ...وراء الجبال .. كما قال . ويبداْ من جديد
    İkimizin de gerçeği bilmesini istiyordu. Open Subtitles لقد أراد أن يقولك الحقيقه , لذا أوصانى أن أعثر عليك _
    Evi tutmanı ve bir gün orada yaşamanı istiyordu. Open Subtitles لقد أراد أن تحتفظ به وتعيش فيه يومًا ما
    Dün ne olduğunu bilmek istiyordu. Open Subtitles لقد أراد أن يعرف ما الذي حصل البارحة.
    İzleyicisi olsun istiyordu. Open Subtitles لقد أراد أن يحصل على جمهور من المتفرجين
    Eski diller hakkında bilgi almak istemişti. Open Subtitles لقد أراد أن يحظ بدرس تاريخي في اللغات القديمة
    Öyle, sana kendisi söylemek istemişti ama ondan hızlı davranayım istedim. Open Subtitles نعم, لقد أراد أن يخبركي ذلك بنفسه لكنني ظنتت انني سأكون أفضل منه إذا فعلت ذلك
    Evet efendim. Kendisi emin olmak istemişti de o yüzden öbür koluyla tekrar denedi. Open Subtitles لقد أراد أن يتأكد لذا قام بالمحاولة ثانيةً باليد الاخرى
    Çabucak adapte olup olamayacağımı görmek istemişti. Open Subtitles لقد أراد أن يرى إذا ما كنت أستطيع التكيف في الوقت الراهن
    Kurt Cobain kendine zarar vermek istemişti. Open Subtitles (كيرت كوبان) ,نعم , لقد أراد أن يؤذى نفسه.
    Tekrar çalışmanızın nedenini sorabilir miyim? Alex, konuşmak istemişti. Open Subtitles لقد أراد أن يتحدّث إليّ - وأيضاً ؟
    Söyleşiyi benimle yapmak istemiş. Open Subtitles لا أعلم , لقد أراد أن اعملها معه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more