Jasper'la konuşmak için çok ısrar etti. | Open Subtitles | "لقد أصرت على التحدث مع "جاسبر |
Jasper'la konuşmak için çok ısrar etti. | Open Subtitles | "لقد أصرت على التحدث مع "جاسبر |
Kocasının bağışçı olmadığı konusunda ısrarcıydı. Ama deliller çok kuvvetli. | Open Subtitles | لقد أصرت على أن زوجها لم يكن هو المتبرع و لكن الدليل طاغٍ |
Parayı aldıktan sonra, kaybolmasını sağlamamız konusunda ısrarcıydı. | Open Subtitles | لقد أصرت على أن أجعلها تختفى بعد إجراء البيع |
VIP kapısından girmeniz için ısrar etti. | Open Subtitles | لقد أصرت على مدخل الشخصيات الهامة |
Dün geceden kalan dağınıklığı toplamak için ısrar etti. | Open Subtitles | لقد أصرت على تنظيف فوضى ليلة البارحة |