Yaptığımız işe B sınıfı film diyorlardı. | Open Subtitles | لقد أطلقوا على الأفلام التي كُنا نقدمها أفلام الدرجة الثانية |
Bana sürekli ipli piliç diyorlardı. | Open Subtitles | لقد أطلقوا علي أسم "الوغدة السرجة" الوقت كله |
Ateş altında kalınca hemen dönmek zorunda kalmış. | Open Subtitles | لقد أطلقوا عليه. فهرب. |
Ateş altında kalınca hemen dönmek zorunda kalmış. | Open Subtitles | لقد أطلقوا عليه. فهرب. |
Restoranda çalışan eski Direnişçi arkadaşların, dün seni serbest bırakan polise küfür ettiler. | Open Subtitles | أصدقائك القدامى ف المقاومه الذين يعملون فى المطعم لقد أطلقوا على البوليس أسماء مخيفه عندما تَركوك تَذْهبُ أمس |
- Avcı aslanları saldılar. - Avcı aslan mı? | Open Subtitles | لقد أطلقوا أُسود المطاردة - أُسود المطاردة ؟ |
salıverdiler | Open Subtitles | لقد أطلقوا سراحي |
O kadar yalakaydı ki adama "Dildo" diyorlardı.* Şimdide Achilles'da. | Open Subtitles | "لقد أطلقوا عليه" قابس المؤخرة الآن هو في أكيليز ، من الواضح |
Denizaltılara, demir tabut diyorlardı. | Open Subtitles | لقد أطلقوا على غواصاتهم ( أسم ( التوابيت الحديديه |
Bana Rikov diyorlardı fakat hatırlıyordum, Polonya'da adım Zilinska'ydı. | Open Subtitles | . (لقد أطلقوا علي (ريكوف ولكنني أذكر اسمنا . (البولندي" ، (جيلينزكا" |
Kristal Mağara diyorlardı adına. | Open Subtitles | لقد أطلقوا عليه اسم "الكهف البلّوريّ". |
Dün sabah serbest bırakılmış. Gerbonel ve Arno dün gece tutuklanmış. | Open Subtitles | لقد أطلقوا سراح "ماتيلدا" أمس وقبضوا على أثنان من رفاقنا اليوم |
21. doğum günümde serbest bırakıldım. | Open Subtitles | لقد أطلقوا سراحى الشهر الماضى فى عيد ميلادى الواحد وعشرين. |
Çok tehlikeli bir şey saldılar ortama. | Open Subtitles | لقد أطلقوا العنان لشيء خطير جداً. |
Evet, saldılar. | Open Subtitles | نعم لقد أطلقوا سراحي |
Jenkins'i salıverdiler, ama sanırım bir tuzaktı. | Open Subtitles | . . لقد أطلقوا سراح (جينكنس) لكن كان مجرد فخ |
Kuşaklılarla dolu bir istasyonda o "şeyi" salıverdiler. | Open Subtitles | لقد أطلقوا شيئا علي محطة (مليئة ب (بيتلرز |