"لقد اختارت" - Translation from Arabic to Turkish

• seçti
• seçmiş

Güzelleştirme programlarını seçti ki çoktan çarşı pazarlarımızı geliştirmeye başladık.
لقد اختارت برامج تجميلة والتي طورت بالفعل مناطقنا للتسوق

Oldukça fazla ürün seçti efendim ama cüzdanında onları almasına yaracak bir şey yok.
لقد اختارت عدد من السلع , سيدي ولكن ليس لديها في حقيبتها المال الكافي لشرائها

Saldırısını başlatmak için senin çaresiz olduğun anı seçti.
لقد اختارت اللحظة التي أنتَ فيها أضعف كي تشن هجومها.

Bak, kız o adamı seçti, büyük ihtimalle kol saati yüzünden ki, bu finansal statü anlamına geliyor.
لقد اختارت هذا الرجل احتمال كبير بسبب ساعة يده والتي تدل على حالة مالية مُعينة

Canavarlık ve eşitlik ölçütünü belirleyen sisteme hizmet etmeyi seçmiş.
لقد اختارت ان تخدم النظام الذي يخلط بين الوحوش والعدالة

Aşağıda kal. Tam da bize faydası olmayacağı zamanı seçti.
لقد اختارت وقتاً عصيباً لكي نساعدها

İlginç! Alfa kadını olasılık dışı bir erkek arkadaş seçti.
لقد اختارت البنت شخصاً غريب الأطوار

Bu hayatı o seçti, ben zorlamadım.
لقد اختارت هذه الحياة لم أجبرها

NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu'na bu ilkbahar gönderilmek üzere benim takımımın derin alan teleskobunu seçti.
لقد اختارت " ناسا " التليسكوب الذي صممه فريقي لدراسة أعماق الفضاء والذي سيستخدم في محطة الفضاء الدولية هذا الربيع

- Hayır, seni kurtarmamayı seçti.
لا, لقد اختارت عدم القيام بذلك

Yardımcı pilot adaylarınızı kendisi itinayla seçti.
لقد اختارت بنفسها مرشحي مساعديك

O çoktan Kusum'u seçti..
‎و ثانياً ‎لقد اختارت بالفعل كوسوم

Aman Tanrım. seçti. Tek başına.
يا آلهى، لقد اختارت واحد بنفسها

O bu süre zarfında okumak için "Atlas Shrugged" kitabını seçti.
لقد اختارت كتاب "أطلس مستهجن " اللعين لنقرأه هذه المره

Antia kendi yolunu seçti ve siz bunun bir parçası değilsiniz.
لقد اختارت "أنتيا" طريقها الخاص وأنتِ لستِ جزءاً منه.

O, Charlotte'ın bize işkence etmesine yardımcı olmayı seçti.
لقد اختارت مساعدة شارولت لتعذيبنا

Hanımefendi çok zevkli. Buradaki en güzel hediyeyi seçti.
لقد اختارت السيدة الدب الصغير

Seni seçti.
لقد اختارت قصتك

Ve kendi yolunu seçti.
و لقد اختارت طريقها الخاص

Kraliçemiz seçti.
لقد اختارت ملكتنا

- O adamla evlenmeyi kendi seçmiş. - Ondan çocukları olmasını kendi istemiş.
لقد اختارت الزواج بذلك الرجل لقد اختارت الإنجاب منه