"لقد بدأنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • başladık
        
    • başlattık
        
    • başlamıştık
        
    • başlıyoruz
        
    • başlangıç yaptık
        
    • başladı
        
    • başlamıştı
        
    • kurduk
        
    • Daha yeni
        
    Bir şeye başladık ve hoşlansak da hoşlanmasak da bitirmek zorundayız. Open Subtitles لقد بدأنا فى شئ , فعلينا إنهائه سواء شئت أم أبيت
    Konuşmaya başladık ve sonunda onlar tüm mahalle için donut aldılar. Open Subtitles لقد بدأنا بالتحدث سويا ولقد انتهيا من شراء الدونتس للمنطقه كلها
    Girişteki binaları araştırmaya başladık bile, ama derhal LAPD'nin burada olması gerekiyor. Open Subtitles لقد بدأنا بالفعل تفتيشاً للمباني .بالقرب من السياج ولكننا نريد الشرطة هنا
    Amerika'daki Kalp Derneği ile birlikte, çocuk obezitesi girişimini başlattık. TED لقد بدأنا بمبادرة سُمنة الأطفال مع جمعية القلب في أمريكا.
    Biz uzay yolculuğunu düşünmeye yeni başlamıştık. Gerçekten burada olmak... Open Subtitles لقد بدأنا التفكير بالسفر في الفضاء في الواقع من هنا
    Böylece biz duruma hakim olmaya başlıyoruz, ama sadece başlangıçlar. TED لقد بدأنا بتجربة مثيرة هنا ونحن مازلنا في بداية الطريق
    İnsanların acı çekmesiyle de beslenmeye başladık, bunu her yerde arar olduk. Open Subtitles لقد بدأنا نتغذى على ألم البشر أيضاً باحثين عنه فى كل مكان
    Neredeyse 50 yıl önce yer çekimi anormallikleri tespit etmeye başladık. Open Subtitles لقد بدأنا في إكتشاف شذوذ في الجاذبية تقريباً منذ 50 عام.
    Derdimizi anlatmaya Daha yeni başladık. Kötü adamı daha tanıtmadık. Open Subtitles لقد بدأنا للتو برواية قصتنا ولم نقدم الشخص الشرير بعد
    Biz de bu verilere yeni yeni bakmaya başladık. TED لقد بدأنا للتو بدراسة هذه المعلومات بأنفسنا.
    Biz artık senin gibi insanların bulduğu binlerce şeyi alıp onları Peru'da çalışan arkeologlarla paylaşmaya başladık. TED لقد بدأنا الآن اتخاذ الآلاف من الميزات التي عثر عليها الناس مثلك ونحن نشاركها مع علماء الآثار الذين يعملون في بيرو.
    bir araya getirdi. Sonunda bu sorun üzerine tartışmaya başladık ve eğitimde kulaklar için tasarlamaya olanak sağlayan bu durumun sağladığı fayda, inanılmaz. TED لقد بدأنا أخير في مناقشة هذه المسألة، وفوائد أن تتوافر تصاميم تراعي الأذنين في التعليم، أمر لا يصدق.
    yani biz bu çabaya başladık. birkaç küçük isabetimiz oldu, bir kaç, başlangıç aşamasında keşifler. TED حتى لقد بدأنا هذا الجهد. لقد حققنا مرات قليلة، قليلة، كما أعتقد، الاكتشافات الجنينية.
    Ufacık, minicik bir tek-hücreli olarak başladık, bir kayaya tutunarak ve şimdi, işte, beyin. TED لقد بدأنا بوصفها صغيرة، صغيرة قليلا وحيدة الخلية الأميبا صغيرة، فقط تلصق في الصخر، والأن هذا هو الدماغ
    Twitter'da araştırmayla alay eden bir etiket başlattık. Dünya çapında manşet haber oldu. TED لقد بدأنا وسما على التويتر نسخر من هذه الدراسة، وتحولت إلى عناوين بارزة حول العالم.
    Öncelikle, nükleer çağı 1945'de başlattık. TED بادئ ذي بدء، لقد بدأنا العصر النووي عام 1945.
    İkimiz çok yakın olmaya başlamıştık ve ben çekip gittim. Open Subtitles لقد بدأنا نصبحُ مقربتين جداً وبعدها أنا تخليتُ عنكِ تماماً
    Önce sıçanlar ve fareler üzerinde başlamıştık... ama bu onları resmen kızarttı, bu yüzden daha büyüklerine geçtik. Open Subtitles لقد بدأنا بالتجربة على الفئران ولكنهم احترقوا تماماً ولكنهم احترقوا تماماً فاضطررنا إلى الانتقال إلى شيء أكبر
    Sıfırdan başlıyoruz, bu temeli, beş yaş ve üzerindeki öğrencilerimizin daha şefkatli vatandaşlar olmaları için geliştiriyoruz. TED لقد بدأنا على مستوى الأرض، نحن نبني هذا الأساس لطلابنا في سن الخامسة وما فوق، لنكون مواطنين أكثر تعاطفًا.
    Gerçek şu ki biz kansere açtığımız savaşı kazanmaya başlıyoruz. TED في الحقيقة، لقد بدأنا ننتصر في الحرب على السرطان.
    Lige kötü bir başlangıç yaptık, ama takım halinde çalışarak... bazı maçlar kazanacağız... sanırım. Open Subtitles ؟ حسنا لقد بدأنا بدايه جيده ولكن مع فريق قوى جدا وسنربح القليل
    Ayrıca, tatlım, savaş eğitmenlerimizin kökü kurumaya başladı. Open Subtitles إلي جانب ياعزيزتي، لقد بدأنا العجز في مُدربين الفنون القتالية.
    Kanepeye geçtik ve adamım, olay başlamıştı. Open Subtitles قفزنا على الأريكة ، ويا صاح ، لقد بدأنا
    Bu organizasyonu ikimizde genç birer avukatken, yardım arayan küçük kızlar için bir fark yaratmak ve yardım etmek için kurduk. Open Subtitles لقد بدأنا هذه المنظمة عندما كنا محاميين صغيرين نتطلع للعطاء والفرق الذي أحدثناه مع هذه الفتيات كان أمرا عميقا جدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more