- Ses tonun değişti. Onunla konuştun, öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد ارتفع صوتكِ للتوّ لقد تحدثتِ معها ، أليس كذلك؟ |
Bunu bekliyordum. Robin ile konuştun ve sana kaputun altında neyin yattığını anlattı. | Open Subtitles | لقد كنت أنتظر ذلك ، لقد تحدثتِ إلى روبن فأخبرتك ما وجدت تحت الغطاء |
O sabah onunla telefonda konuştun, değil mi? | Open Subtitles | لقد تحدثتِ معه على الهاتف ذلك الصباح، أليس كذلك؟ |
Çocuklarla konuştun, onlara bana yardım etmelerini söyledin. | Open Subtitles | لقد تحدثتِ للاولاد قلتِ لهم ان يتواصلوا معي |
Bizimle sen konuştun, sen karar verdin. | Open Subtitles | لقد تحدثتِ إلينا، وأنتِ من أتخذ القرار |
Durmadan konuştun, siparişi bile sen verdin sonra da hesabı ödedin. | Open Subtitles | لقد تحدثتِ طوال الوقت، طلبتِ الطعام بدلًا مني ...ثم دفعتِ الحساب، لذا |
Barca'nın özgürlüğünü kazandığı söylendiğinde Doctore'yle konuştun. - Ben hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | لقد تحدثتِ إلى (دوكتوري) بعد أن عرف بحصول (باركا) على حريته |
konuştun. | Open Subtitles | أوه, لقد تحدثتِ |
Anne, konuştun. | Open Subtitles | أمّي, لقد تحدثتِ للتو. |
Çok net konuştun. | Open Subtitles | و لقد تحدثتِ بشكل واضح |
Caroline'le konuştun. Bana geleceğini ve benim ne yapacağımı biliyordun. | Open Subtitles | لقد تحدثتِ إلى (كارولين)، و علمتِ أنها ستأتي إلي،... |
Graham'la mı konuştun? | Open Subtitles | (لقد تحدثتِ مع (غرهام |