- Değiştirelim diye konuşmuştuk. - Hayır, konuşmamıştık. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن تغييره لا ، لم نفعل ذلك |
Bunu konuşmuştuk Libby, tatminsizliğimizi. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن هذا يا ليبي، استيائنا. |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن هذا. |
Öfken hakkında konuşmuştuk Ellen. Hâlâ öfkeni kontrol edememen çok ayıp. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن عصبيّتك يا (إلين)، من المؤسف عجزك عن السيطرة عليه حتّى الآن! |
Üçümüz oranın tekrar aynı olup olamayacağını merak ettik. Oranın yeniden inşası, yeniden doğuşu hakkında konuştuk ama ben hiç inanmadım. | Open Subtitles | تساءل ثلاثتُنا بصوت عالٍ إن كان هذا المكان سيعود أبداً كما كان لقد تحدّثنا عن المستقبل و إعادة البناء و النهضة |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن هذا. |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن هذا. |
konuşmuştuk bunu. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن هذا. |
Henry, kafam karıştı. Bu konuda birkaç ay önce konuşmuştuk sen de burada kalmaya karar vermiştin... | Open Subtitles | (هنري)، إنّي مُحتار لقد تحدّثنا عن هذا قبل بضعة أشهر، |
Güvenlik konusunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن البقاء آمنا |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن هذا. |
Florida hakkında konuşmuştuk değil mi? | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن (فلوريدا)، حسناً؟ |
Andrew, bu konuyu konuşmuştuk. | Open Subtitles | -أندرو)، لقد تحدّثنا عن هذا) . |
Beatrix, sabah 20 dakika boyunca konuştuk bunu. | Open Subtitles | بياتريكس لقد تحدّثنا عن هذا لمدة 20 دقيقة هذا الصباح. |
Bunu konuştuk, ama ayrılma konusunu da konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدّثنا عن ذلك ولكننا أيضاً تحدّثنا عن الإنفصال |
İşler biraz çirkinleşti, ama az önce konuştuk, ve söylemem gereken şeyleri çok net bir şekilde söyledim. | Open Subtitles | وأصبح الشِجار قبيحًا، على ما أعتقد، ولكن.. لقد تحدّثنا عن الأمر للتوّ، |