"لقد تلقيت مكالمة" - Translation from Arabic to Turkish

• telefon aldım
• beni aradı
• telefon geldi
• telefon etti
• telefonu aldım
• bir çağrı aldık
• bir telefon görüşmesi yaptım

Bir telefon aldım Quiberon'a gitmem gerek.
لقد تلقيت مكالمة علي الذهاب إلى كويبيرون

Az önce şeriften bir telefon aldım. Kendinden emin, ağzı laf yapan ve sana çok benzeyen bir genç yerel barlarda bilardo oynuyormuş.
لقد تلقيت مكالمة من الشرطة أن شاباً يشبه نفس مواصفاتك

Bu gece işe gelmem için beni aradı.
لقد تلقيت مكالمة من العمل لأكون هنا الليلة.

Bilmiyorum. Şiddet İçeren Suçlar bölümünde beraber çalıştığım birinden bir telefon geldi. Önemli olduğunu söyledi.
لا أعرف ، لقد تلقيت مكالمة من شخص عملت معه فى قسم مكافحة العنف يقول أن الموضوع هام

Emlakçım bugün telefon etti.
لقد تلقيت مكالمة من وكيل العقارات اليوم.

Neden yapayım? Yarım saat önce bir ihbar telefonu aldım.
لقد تلقيت مكالمة من مجهول قبل نصف ساعة

-Benim Abbie, dün gece tuhaf bir çağrı aldık Tom ve bazı çocukları gözetlemek gerekiyor.
هذه آبي ، لقد تلقيت مكالمة غريبة ليلة أمس تتعلق بأحد مختلسي النظر وبعض الأطفال

Seattle polisiyle bir telefon görüşmesi yaptım, bir vak'a daha varmış
لقد تلقيت مكالمة من شرطة سياتل لقد حدثت حالات أخرى

Dışişleri Bakanı'ndan, bakmam gereken önemli bir telefon aldım.
لقد تلقيت مكالمة مهمّة من وزير الدولة و علىّ أن أذهب هناك

Yaklaşık bir saat önce kızımı elinde bulundurduğunu söyleyen... bir adamdan telefon aldım.
لقد تلقيت مكالمة من رجل منذ ساعة قال أن لديه ابنتي

Hey, Hardison, biraz önce çok ilginç bir telefon aldım.
هيه هارديسون، لقد تلقيت مكالمة مثيرة قبل قليل

Mike, polis merkezinden bir telefon aldım.
لقد تلقيت مكالمة من شخص ما في قسم الشرطة

Üniversiteden bir telefon aldım. Sandy'nin yarın acil bir işi çıkmış.
لقد تلقيت مكالمة من الجامعة ساندي لديها حالة طارئة غدا

Jeremy Jones ve Xavier de Le Rue'dan telefon aldım.
لقد تلقيت مكالمة من جيرمي جونس و إكسافير دي لا رو

Derse gitmediğin için özel hocan beni aradı.
وتكذب علي ؟ لقد تلقيت مكالمة من مدرس الكيمياء عندما لم تذهب إليه

Dinle, dün bir dedektif beni aradı.
مهلاً, اسمع, لقد تلقيت مكالمة من محققٍ أمس

Bak Charlie, bir saat önce bir gazeteci beni aradı.
أسمعني .. يا " تشارلي " لقد تلقيت مكالمة من إحد الصحفيين قبل ساعة من الآن

Neyse, bu sabah bir telefon geldi.
على أي حال . لقد تلقيت مكالمة هاتفية هذا الصباح

Bu sabah ilginç bir telefon geldi. Evet.
لقد تلقيت مكالمة تلفونية مثيرة للإهتمام هذا الصباح

Sadece merak ettim. Dün akşam biri bana telefon etti de.
فقط اتساءل لقد تلقيت مكالمة ليلة امس

ŞYD'dan bir teşekkür telefonu aldım.
لقد تلقيت مكالمة مجاملة من أحد كبار ضباظ شرطة (شيكاغو).

Şifrelenmiş bir çağrı aldık, arayan o.
لقد تلقيت مكالمة مشفرة، إنها هي

Öğrenci Craig'in babasıyla çok öfkeli bir telefon görüşmesi yaptım.
(دينوزو) لقد تلقيت مكالمة غاضبة لتوي (من والد الطالب (كرايج