"لقد جعلتني" - Translation from Arabic to Turkish

• sağladın
• beni çok
• Senin yüzünden
• Beni sen zorladın
• sağladı
• için beni
• neden oldun
• sebep oldun
• Sen beni
• verdirdi
• verdirtti

Takımın bir parçası olarak hissetmemi sağladın.
لقد جعلتني أشعر كما لو أنّي جزء من الفريق

beni çok endişelendirdin, seni yaramaz çocuk.
أنت ولد شقي لقد جعلتني أعاني الامرين بغيابك

Senin yüzünden hep kendimle konuşuyorum.
حسنا ، عليّ أن أكلمك بصراحة ، يا فتى لقد جعلتني أكلم نفسي

Beni sen zorladın...
لقد جعلتني...

Sözleri hayatım hakkında daha önce düşünmediğim şeyleri gözden geçirmemi sağladı.
لقد جعلتني أتفحص الأشياء الموجودة بحياتي التي لم آخذها بعين الأعتبار.

Sırf o kızla beraber olabilmek için beni hamile bıraktın değil mi?
لقد جعلتني حاملا فقط لتتمكن من إبعاد تلك الفتاة؟

İçkimi yepyeni pantolonuma dökmeme neden oldun.
لقد جعلتني أسكب بعض المشروب على بنطالي الجديد

Hayatlarını tehlikeye atan amigoluk hareketleri içeren gösteriler hazırlamaktan başka meziyetlerimin de olduğunu anlamama sebep oldun.
لقد جعلتني أدرك أن لدي أكثر لأقدمه للعالم من الإتيان بـ أسقاط رائع تشجيعيّ مهدّد للحياة

Sen beni hayatın doğal düzenine çektin.
لقد جعلتني مختلفاً بسحبي من الترتيب الطبيعي للأشياء

Kimseye söylemeyeceğime dair söz verdirdi ama doğru şeyi yapmam lazım.
لقد جعلتني أعدها ألا أتكلم لكن علي القيام بالأمر الصحيح

Annem kimseye söylememem için söz verdirtti ama tek başıma kaldıramıyorum. Ne zaman olmuş?
و لقد جعلتني أعدها بأن لا أخبر أي شخص ، لكن لم أستطع تحمل ذلك

Muslu suyu içmemi sağladın ve bütün gece hastaydım.
لقد جعلتني أشرب ماء الصنبور وأصبحت مريضة طوال الليل

Kendime hiç inanmadığım kadar inanmamı sağladın.
لقد.. لقد جعلتني أؤمن بنفسي بطريقة لم يسبق لي من قبل

Büyük Beyaz Ninja olayım ya da olmayayım kendime inanmamı sağladın.
سواء كنت "النينجا الأبيض العظيم" .. أم لا لقد جعلتني أثق بنفسي.

beni çok mutlu ettin. Umarım sen de mutlusundur.
لقد جعلتني مسروراً جداً آمل أنك مسرور كذلك

beni çok beklettin ama arkadaşın bana eşlik etti.
لقد جعلتني انتظر لوقتٍ طويل وصديقك بقي برفقتي

- Çok özür dilerim. - Baba, puan kaybettim Senin yüzünden.
أنا آسف جداً - لقد جعلتني أخسر نقطة، يا أبي -

O, seni kaybetmek üzere olduğumu hatırlatmamı sağladı.
لقد جعلتني ادرك أنني كنت على وشك خسارتك.

Annem sırayla konuştuğumuz bir telesekreter mesajı doldurmamız için beni zorladı.
لقد جعلتني أقوم بتلك الرسالة المخجلة حقا حيث نتناوب بأصواتنا

Masum bir insanı öldürmeme neden oldun.
لقد جعلتني اقتل رجل بريئ. انت

Benim yüzümden kalp krizi geçirdiğine inanmama sebep oldun.
لقد جعلتني أصدق أنني السبب بنوبتها القلبية