"لقد جلبوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • getirdiler
        
    • getirmişler
        
    • getiriyorlar
        
    Pençeyi buraya getirdiler. Yara da taze. Kılıcında da yeşil kan var. Open Subtitles لقد جلبوا مخالب الوحش إلى هنا والجرح حديثاً وسيفه مُلطّخاً بالدماء الخضراء
    Sen dışarıdayken bunu getirdiler. Bırakırım dedim. Open Subtitles لقد جلبوا هذه حينما كنت بالخارج وقلت أجلبه لكِ
    Yanlış çocuğu getirdiler. Oğlum hala kayıp. Open Subtitles لقد جلبوا الصبي الخطأ ولا زال ابني مفقودا
    Evet efendim, bize karşı bir Viet Kong taburu da getirmişler. Open Subtitles نعم يا سيدي، لقد جلبوا قوة رئيسية من كتيبة من الفيتناميين ضدّنا أيضا.
    Evet efendim, bize karşı bir Viet Kong taburu da getirmişler. Open Subtitles نعم يا سيدي، لقد جلبوا قوة رئيسية من كتيبة من الفيتناميين ضدّنا أيضا.
    Buraya bütün karınca yığınını getirmişler, baksanıza. Open Subtitles لقد جلبوا مستعمرة النمل بالكامل، انظروا.
    Aldıklarından fazlasını getiriyorlar. Open Subtitles لقد جلبوا معهم أكثر بكثير من ما استهلكوا
    Onlar, şehrimize yağmacılık ve hırsızlık getiriyorlar. Yağmacılık mı? Open Subtitles لقد جلبوا اعمال السرقة والنهب الى بلدتنا
    Havai fişekleri icat etmeden önce şehre neşe ve saadet getirdiler. Open Subtitles لقد جلبوا البهجة والرخاء إلى المدينة لهذا إخترعوا الألعاب النارية
    Hava alanından valizi getirdiler ama sapı kırılmış içinde eksik bir şey olup olmadığını bilmiyorum. Open Subtitles لقد جلبوا الحقيقة من المطار, ولكن قفلها .مكسور , لا أعلم إذا كان هناك شيء ما مفقود
    Antibiyotik getirdiler Bebekleri doğurttular. Open Subtitles لقد جلبوا المضادّات الحيّويّة . وقاموا بتوليد الأطفال
    Çatışmayı bize getirdiler bu yüzden de bu bir savaştır. Open Subtitles لقد جلبوا لنا معركة لذلك هذه حرب
    Onlar ailelerine utanç ve haysiyetsizlik getirdiler. Open Subtitles لقد جلبوا العار والإهانة لعائلاتهم.
    İstasyona bomba getirmişler. Open Subtitles لقد جلبوا قنبلة على متن المحطة
    Bir kamyon getirmişler. Open Subtitles لقد جلبوا شاحنة
    Tanrıya şükür kendi küçük eğlencelerini getirmişler. Çünkü Justin oldukça sıkıcı biri. Open Subtitles لقد جلبوا معهم الكثير من المتعة ، أحمدك ياربي لأن (جاستن) مملٌ للغاية
    Kürek bile getirmişler. Open Subtitles لقد جلبوا مجرفة حتى
    Pasta bile getirmişler. Open Subtitles لقد جلبوا لي الكعك كذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more