Evet, biliyordum, analistim beni uyarmıştı ama o kadar güzeldin ki, bu yüzden başka analist buldum. | Open Subtitles | أعرف لقد حذرني المحلل لكنكِ كنتِ جميلة جداً وذهبت لمحلل آخر |
Hayır. beni uyarmıştı. Beni olacaklar hakkında uyarmıştı. | Open Subtitles | لا، لقد حذرني من هذا قبلاً لقد حذرني من هذا |
Babam, onun gibi büyücüler konusunda beni uyarmıştı. | Open Subtitles | لقد حذرني أبي بشأن السحرة أمثاله |
Senin baba figürü olmamın tehlikeli olabileceği konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | لقد حذرني أن وجودك كوالد يمكنه أن يشكل خطراً. |
Senin baba figürü olmamın tehlikeli olabileceği konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | لقد حذرني أن وجودك كوالد يمكنه أن يشكل خطراً. |
beni uyarmıştı. | Open Subtitles | لقد حذرني قال لي إنني لن أكون في مأمن |
Bir şeyin yaklaştığına dair beni uyarmıştı. | Open Subtitles | ( إنجل ) لقد حذرني أن شيئاً ما سيحدث |
- Babam beni uyarmıştı... | Open Subtitles | ... لقد حذرني أبي - أبيك؟ - |
- Babam beni uyarmıştı... - Baban mı? | Open Subtitles | ... لقد حذرني أبي - أبيك؟ |
beni uyarmıştı. | Open Subtitles | ..لقد حذرني |
beni uyarmıştı. | Open Subtitles | . لقد حذرني |
Çıktığım herifin Sandstorm'la bağlantılı olabileceği konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | لقد حذرني وأخبرني أن أتصرف بحذر مع الرجل الذي أراه لا يملك علاقات بالمُنظمة |
Hicks beni uyardı, bense dinlemedim. | Open Subtitles | "لقد حذرني "هيكس و لم أعِر انتباهاً لما قال لي |
Tanrı beni uyardı. Bana bir gemi yapmamı söyledi. | Open Subtitles | .لقد حذرني الله قال لي ان ابني سفينة |
Tanrı beni uyardı. Bana bir gemi inşa etmemi söyledi. | Open Subtitles | لقد حذرني الله، وقال لي ان ابني الفُلك |