Beni akşam yemeğine davet etti. Senin de gelmeni söyledi. | Open Subtitles | لقد دعتني على العشاء، قالت إن عليك القدوم أيضاً. |
Beni bu akşamki partisine davet etti, ve ben de gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | لقد دعتني لحفلتها الليلة لذا قررت الذهاب معها |
Bakın, beni partiye davet etti. Beni özlediğini söyledi. | Open Subtitles | أنظروا, لقد دعتني إلى الحفلة, و قالت أنها إفتقدتني |
partiye davet etti arkadaşları, tepeye çıkmıştı. | Open Subtitles | لقد دعتني الى حفله مع اصدقائها فوق التله بالقرب من ساحة الغولف |
Konuşmak için çağırdı beni. Nasıl sence? | Open Subtitles | لقد دعتني لتوها للتسكع معها، ما رأيك في هذا؟ |
Aslında, bu akşam beni buraya annen davet etti. | Open Subtitles | في الواقع، لقد دعتني أمك إلى هذه الأمسية |
Karşı sokaktaki kadın alışveriş merkezinde yürümeye davet etti ve belki yaparım diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد دعتني العجوز التي تقطن بالشارع المقابل للتجول في مركز التسوق وقلت لمــا لا. |
Arkadaşınız beni yukarı davet etti. Yanlış olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لقد دعتني صديقتك للصعود أعرف أنه خطأ |
Herneyse, beni cuma günü vereceği partiye davet etti ve ben onla seks yapma umuduyla partiye gittim. | Open Subtitles | ... على كل حال , لقد دعتني على حفلة كانت ستقيمها ليلة الجمعه وذهبت , على امل ممارسة الجنس معها ... |
Lily, beni bu akşamki büyük aile yemeğine davet etti ve ben gitmek istediğimden emin değilim. | Open Subtitles | لقد دعتني "لي لي" , لذلك الحفل العائلي الكبير الليلة ولست واثقا من رغبتي في الذهاب |
Karın beni evinize yemeğe davet etti. | Open Subtitles | لقد دعتني زوجتكَ للعشاء بمنزلكم |
Beni partiye davet etti. | Open Subtitles | لقد دعتني لحفلة معها |
Beni bir şeyler içmek için davet etti sonra dükkâna gittik ve bir şeyler ayarladık. | Open Subtitles | لقد دعتني للدخول بحجة الشراب ثم ذهبنا للمغسلة... -لقد أعددنا شيئاً |
Beni doğum günü partisine davet etti. | Open Subtitles | أجل, لقد دعتني لحفلة ميلادها |
Yarın akşam beni bir içkiye davet etti. | Open Subtitles | لقد دعتني على حفل "كوكتيل" مساء الغد |
O beni davet etti. | Open Subtitles | ماذا؟ لقد دعتني |
Beni o davet etti. Lafa karışayım mı? | Open Subtitles | لقد دعتني ويجب أن أقول شيء |
Beni davet etti, tamam mı? | Open Subtitles | ـ لقد دعتني ، حسناً؟ |
Beni yarın akşam yemeğine davet etti. | Open Subtitles | لقد دعتني للعشاء غدا |
Beni ata binmeye davet etti. | Open Subtitles | لقد دعتني إلى ركوب الخيل. |
Konuşmak için çağırdı beni. Nasıl sence? | Open Subtitles | لقد دعتني إلى الخروج، ما رأيك؟ |