"لقد سافرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • gittim
        
    • uçtum
        
    • yolculuk yaptım
        
    • seyahat ettim
        
    • gezdim
        
    • yol geldim
        
    • yol kat ettim
        
    • kullanarak seyahat
        
    • katettim
        
    • seyahat ediyorum
        
    - Ben onu kastetmemistim aslinda. Çoktan geriye gittim zamanda. Open Subtitles في الواقع، لم أكن أقصد هذا لقد سافرت بالزمن فعلاً
    Ben dünyanın her yerine gittim. Bizim gibi adamlardan kaçış yok. Open Subtitles لقد سافرت حول العالم لا يمكن ان تبعتد عن رجال مثلنا
    Hayır, elbette olmaz. Ama bak bu adam, onunla uçtum, biliyor musun? Open Subtitles لا، بالتأكيد لا لكن هذا الرجل، لقد سافرت معه، هل تعلم ؟
    Şimdi, geçen 24 saat içinde 10,000 mil yolculuk yaptım. Open Subtitles الآن , لقد سافرت 10,000 ميل في 24 ساعة الاخيرة
    Deniz aşırı ülkelerde, bilinmeyen insanların arasında seyahat ettim ben. Open Subtitles لقد سافرت بين الناس المجهولين فى اراضى ما بعد البحار
    Bunları aştığımı sanıyordum. Dünyayı gezdim, anasını satayım. Open Subtitles اعتقدت انني تجاوزت ذلك لقد سافرت حول العالم
    Burada seninle bulunabilmek için uzun bir yol geldim ve çok çabaladım. Open Subtitles و تحت مراقبة دقيقة لقد سافرت بعيداً وقاتلت بشدة لأقف هنا معك
    Bu yalnız hayatı değiştirmek için çok fazla yol kat ettim. Open Subtitles لقد سافرت كثيراً لأغير هذه الحياه الوحيده
    Monica Moore adini kullanarak seyahat ediyor. Open Subtitles لقد سافرت بإسم مونيكا مور
    O video 2011 baharında yapılmıştı ve bugün itibariyle neredeyse 20 şehre gittim ve neredeyse 2000 kişiyi fotoğrafladım. TED صُنع ذلك الفيديو في ربيع 2011 و الي يومنا هذا لقد سافرت الي حوالي عشرين مدينة و صورت حوالي الفين شخص.
    Geçtiğimiz 2,5 senede dünyanın her yerine ziyaret ettim. 12 civarında farklı ülkeye gittim. TED لقد سافرت حول العالم في السنتين والنصف الماضية الى ما يقارب 12 دولة
    Ermenistan'da ya da Arnavutluk'ta bulunmadım hiç. Bir kere Avustralya'ya sörf yapmaya gittim. Bir bardak su alabilir miyim? Open Subtitles لقد ولدت في كوينز لم أذهب إلى أرمينيا أو ألبانيا لقد سافرت إلى أستراليا مرة
    İki kez uzay taşıma aracında uçtum ve Uluslararası Uzay İstasyonu'nda yaklaşık altı ay geçirdim. TED لقد سافرت بالمكوك الفضائي مرتين، ولقد عشت في محطة الفضاء الدولية لستة أشهر تقرييا.
    Tüm dünya boyunca uçtum ve hiçbiri Afrika'daki kültürel farklılıklarla karşılaştırılamaz. TED لقد سافرت في جميع أنحاء العالم، ولا شيء يمكن مقارنته بالتنوع الحضارى في إفريقيا.
    Bu toplantı için 1500 mil uçtum. Ne istiyorsun? Open Subtitles لقد سافرت الف وخمسمائه ميل لهذا الاجتماع فما رأيك ان ندخل فى العمل
    Birçok insanla yolculuk yaptım ama sen "risk-severlik" rekoru kırıyorsun. Open Subtitles لقد سافرت مع الكثيرين لكنكِ حطمتِ الرقمالقياسيكمحبةالأخطار.
    İnan bana, bu ölçekte bir şişmanlık bulmak için uzun bir yolculuk yaptım. Open Subtitles و صدقيني، لقد سافرت مسافة طويلة لأجد بدانة بهذا المستوى
    Elbette ben seni bulmak için zamanın ve uzayın içinden seyahat ettim. Open Subtitles نوماد؟ طبعاً لقد سافرت خلال الزمن والفضاء لأجدك
    Dalkavukların ve kutsal şeyleri satanların üzerinde yalnız seyahat ettim ve koştuğum zaman, her bir geçit bir hatıra uçurumuymuş gibi günahlarımın altında boğuldum. Open Subtitles لقد سافرت بمفردي عبر الفيافي و القفار وبينما أنا أجري تملكتني ذنوبي كما لو أن كل برج هو بمثابة حفرة لذكراي
    Sözlerime dikkat edin, çok gezdim ben. Open Subtitles خصوصاً كلامي، لقد سافرت كثيراً
    8 bin kilometre yol geldim, ne için peki? Open Subtitles لقد سافرت لخمسة الالاف ميل ولكن من اجل ماذا؟
    Şöyle bir şey Aşkım kilometrelerce yol kat ettim, nehirleri geçip, dağları aştım. Open Subtitles ...شيئاً كهذا ...حبيبتي لقد سافرت لـ آلالف الأميال , عبر الأنهار ومن فوق الجبال
    Monica Moore adını kullanarak seyahat ediyor. Open Subtitles لقد سافرت بإسم مونيكا مور
    Buraya gelip bu toprakları görmek için eyaletin yarısını katettim. Open Subtitles لقد سافرت عبر نصف الولايه لاصل لهنا لهذه الارض
    Son günlerde çok seyahat ediyorum bunu biliyorsun. Open Subtitles لقد سافرت كثيراً في الوقت الماضي ,انت تعرفين هذه هي المشكلة ,كل الأعذار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more