"لقد سمعتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • duymuştum
        
    • Duyduğuma
        
    • Duydum
        
    • dinledim
        
    • işittim
        
    • Duyduğum
        
    • haber aldım
        
    Bir tür bacaksız kuş... olduğunu duymuştum. Open Subtitles لقد سمعتُ أن هناك نوع من الطيور بلا أرجل
    Ağlama duvarını duymuştum ama bu çok saçma bir şey! Open Subtitles لقد سمعتُ قبلاً بالحائط الباكي ولكن هذا أمر مثير للسخرية!
    İsmini duymuştum açıkçası. Haberlerdeydi. Open Subtitles لقد سمعتُ بالإسم، كما هو واضح فقد تمّ بثه بالأنباء
    Duyduğuma göre İstihbarat Teşkilatı senin kundakçıyı epey bir rahatsız etmiş. Open Subtitles لقد سمعتُ بأنَّ الشرطةُ المركزيةُ قد قبضتْ على مفتعلِ الحرائقِ خاصتكـ
    Bugün ondan Duyduğuma göre sen ve o nişanlı gibiymişsiniz. Open Subtitles لقد سمعتُ منه اليوم أنكما بحكم المخطوبين
    Oyunu bu küçük Philco'dan izledim... ve ufak Ollie'nin kazanan vuruşu yaptığını Duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ المباراه على الراديو وسمعتُ أن أولي الكبير قام بتسجيل النقطتين الحاسمه
    Pekala, suçlama ve tehdidinizi dinledim ama hiç kanıt duymadım. Open Subtitles حسنٌ، لقد سمعتُ إدّعائك وتهديدك، لكنّي لم أسمع أيّ دليلٍ.
    "Ruhunda uzun zamandır yetişen garip bir delilik işittim." Open Subtitles لقد سمعتُ بأن ذلك الجنون الغريب" "يمتدّ داخل روحك
    Kendiliğinden iyileşen kanser hastaları hakkında hikâyeler duymuştum. Open Subtitles لقد سمعتُ الكثير عن مرضى سرطانٍ يدخلونَ هجوعاً عفوياً
    Adadaki hendek tuzaklarıyla kapanları duymuştum, ama hiç görmedim. Open Subtitles لقد سمعتُ بشأن وجود أفخاخ و أشراك موجودة على الجزيرة , لكن لم أرى مطلقاً واحدة منها
    Adada, çukurlu tuzaklar ve kapanlar olduğunu duymuştum ama hiçbirini görmedim. Open Subtitles لقد سمعتُ بشأن وجود أفخاخ و أشراك موجودة على الجزيرة , لكن لم أرى مطلقاً واحدة منها
    Tamam, bunu duymuştum. Çaba gösteriyorum, tamam mı? Open Subtitles لقد سمعتُ هذا قبلاً وأحاول إيجاد حلاً حسناً؟
    Bazılarının böyle hissettiğine dair bazı şeyler duymuştum. Open Subtitles لقد سمعتُ بعض التعليقات على مرّ السنين حول شعور البعض منّا بهذه الطريقة
    İpli tangayı duymuştum fakat bu çok komik. Open Subtitles لقد سمعتُ بشأن مشّاقة حرير للمؤخرة، لكن هذا سخيف.
    Duyduğuma göre yutakaltı oluşturmak için bir operasyon yapacaksınız. Open Subtitles لقد سمعتُ أنّك ستجري عمليّة ترميمٍ تحت الحبال الصوتيّة اليوم
    Duyduğuma göre zorlu birkaç gün geçirmişsin. Open Subtitles إذاً , لقد سمعتُ بأنكَ قد عانيتَ من يومين عصيبين
    Okuldaki bir çocuktan Duyduğuma göre, genç polisleriniz varmış, sizin için çalışıyorlarmış. Open Subtitles لقد سمعتُ من صبي يرتاد مدرستي بأنكم أيها الرجال , لديكم فتيان شرطة صغار يعملون لديكم
    İsa'nın her fırsat yakaladığında şarap içerek sarhoş olduğunu Duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ أن عيسى كان يشرب الخمر كلما واتته الفرصة
    Kardeşimin önümüzdeki ayki Bar Mitsva töreninde fotoğraf çekeceğini Duydum. Open Subtitles لقد سمعتُ أنك سوف تلتقطُ صوراً للعيد ميلاد الشهر القام
    İşinin ehli bir erkek olduğunu Duydum. Şimdi beni dinle. Open Subtitles لقد سمعتُ أنكَ رجلٌ داعر ، لذا أصغ ِ إليّ
    Adamım, mezuniyette senin şiirini dinledim. Open Subtitles لقد سمعتُ قصيدتَكَ التي ألقيتها في التخرُّج يا رجُل
    - Hwayi'deyken Khitan'ı mağlup ettiğini işittim. - Evet, öyle. Open Subtitles .لقد سمعتُ بأنّكَ قد هزمت الخيتان في هوايي - .حسناً، نعم -
    Bu kötü şöhretini Duyduğum Afyon Suyu. Open Subtitles ..إذن هذا هو مُستحلب نبتة الخشخاش ذو السُمعة السيئة لقد سمعتُ كلّ شيءٍ عنه
    Az önce babandan haber aldım. Her şey ayarlanmış. Open Subtitles لقد سمعتُ لتوّي مِن والدكِ كل شيء مُرتّب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more