"لقد ظننت أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • diye düşündüm
        
    • Düşündüm ki
        
    • sanmıştım
        
    • diye düşünmüştüm
        
    • olduğunu düşündüm
        
    • olduğunu sanıyordum
        
    Bağışlayın Hanımefendileri, kendim gelmem daha iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles أعذريني جلالتكِ لقد ظننت أنه من الأفضل أن آتي شخصياً
    Dinle. Manitana DJ'lik yaparsam güzel olur diye düşündüm. Open Subtitles لقد ظننت أنه سوف يكون من المرح أذا قمت بتشغيل الموسيقى لكم
    Düşündüm ki işletmeyi senden almama karar verdiğimiz de, bunu, bilirsin, biz... Open Subtitles لقد ظننت أنه عندما وافقنا على شراء المحلات منك،أنك سوف ، نحن..
    Düşündüm ki, FBI'daki 20 yıldan sonra tesadüflere inanmadın demek? Open Subtitles لقد ظننت أنه بعد 20 عاماً في مكتب التحقيق أنّك لا تؤمن بالصدف؟
    Anlarsınız sanmıştım. Size güvenebilirim sandım. Open Subtitles لقد ظننت أنك ستفهم و أنك مختلف لقد ظننت أنه يمكننى الوثوق بك
    Bir şeyler söylerim diye düşünmüştüm. Open Subtitles فى الواقع لقد ظننت أنه يمكننى قول شيئا ما
    Sen olduğunu düşündüm ve kürklü palton- ama emin olamadım. Beni tanımadın mı? Open Subtitles لقد ظننت أنه أنت أو معطفك الفراء و لكني لم أكن متأكداً ، ألم تتعرف علي ؟
    En azından buraya gelene kadar arkadaşım olduğunu sanıyordum. Open Subtitles حسناً، لقد ظننت أنه صديقاً حتي جئت إلي هنا
    Ev yapımı elmalı turta yapabiliriz diye düşündüm. Open Subtitles لقد ظننت أنه يمكننا صنع فطيرة تفاح منزليه
    Eğlenceli olur diye düşündüm, stres falan olmaz en azından. Open Subtitles لقد ظننت أنه يجب أن يكون ممتع لا يوجد أي نوع من الضغوط
    Bilmiyorum. Belki nihayet o dansı edebiliriz diye düşündüm ama-- Open Subtitles لا أعرف, لقد ظننت أنه يمكننا أن نحصل أخيرا على الرقصة, لكن..
    Buraya geldiğinizde sizi karşılayacak biri olsun istersiniz diye düşündüm. Open Subtitles لقد ظننت أنه يجب أن يكون هناك شخص ما هنا ليستقبلك حين تصل
    Tek yapabileceğim izlemekti. Düşündüm ki yapabileceğimi düşündüm. Bunu halledebilirsin Open Subtitles كل ما كان يمكنني فعله هو المراقبة لقد ظننت أنه يمكنني تولي الأمر
    Düşündüm ki, yardım çağırmaya gidersem, belki... Open Subtitles لقد ظننت أنه اذا ذهبت لأحصل على المساعدة, ربما...
    Buraya gelip sizinle mantıklı bir şekilde konuşabileceğimi sanmıştım. Open Subtitles أتعلمين لقد ظننت أنه يمكنني أن أحضر هنا وأتناقش معك
    Aslında ben programın "deal or no deal" olduğunu sanmıştım. Open Subtitles حسناً، فى الحقيقة، لقد ظننت أنه اتفاق أو لا
    Dostum, eve kız arkadaşını getirmişken ben de size müzik ile destek verirsem daha güzel olur diye düşünmüştüm. Open Subtitles لقد ظننت أنه سوف يكون من المرح أذا قمت بتشغيل الموسيقى لكم
    En azından ikinci tura kalır diye düşünmüştüm. Open Subtitles بالطبع لقد ظننت أنه سينجح على الأقل حتى المرحلة الثانية
    l o bir kavrama olduğunu düşündüm. Open Subtitles ماذا ؟ لقد ظننت أنه يعمل فى شركة الإنتاج
    Aslında gayet sağlıklı bir öfke göstergesi olduğunu düşündüm. Open Subtitles في الواقع لقد ظننت أنه عرض صحي للعدوانيه
    Bunun en iyisi olduğunu sanıyordum. Open Subtitles لقد ظننت أنه أكثر تطوراً من ذلك
    Ben de onun rütbeli biri olduğunu sanıyordum. Open Subtitles لقد ظننت أنه سيكون شخص أعلى شأناً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more