Bir keresinde onu bir bıçakla buldular. Kendini kesiyormuş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد عثروا عليها بسكين في مرة يبدو أنها كانت تجرح نفسها |
Bir keresinde onu bir bıçakla buldular. Kendini kesiyormuş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | لقد عثروا عليها بسكين في مرة يبدو أنها كانت تجرح نفسها |
Muhtemelen burayı buldular ve burada hayatta kalabileceklerini biliyorlardı. | Open Subtitles | لقد عثروا على هذا المكان على الأرجح، و عرفوا أنهما يمكنهما العيش به. |
Kanyona gömdüğümüz adamları bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد عثروا على الرجال الذين قمنا بدفنهم فى الممر. |
- Bloğa kadar kan izi bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد عثروا على أثار دماء تقود إلى المنطقة |
Buzdolabında, plâstik torbalara sarılmış bağırsak ve diğer vücut parçaları bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد عثروا على أمعاء و أعضاء بشرية في الثلاجة مغلفة بأكياس بلاستيكية |
Talon'ın dışında babasının arabasını terk edilmiş olarak buldular. | Open Subtitles | لقد عثروا على سيارة أبيها مهجورة بخارج التالون |
Tamam, EMP'yi buldular. Engellemeye çalışacağım. | Open Subtitles | حسناً، لقد عثروا على القنبلة، سأحاول إيقافها |
Suç mahalinde kurbanın üzerinde bir testis kılı buldular. | Open Subtitles | لقد عثروا على شعر عانة على الضحية في مسرح الجريمة |
Arabasında gizli bir sürü uyuşturucu buldular. | Open Subtitles | لقد عثروا على الكثير من المخدرات مخبأة في سيارته. |
- Yargıcı, dün Amerika Köprüsünde buldular. Evet. | Open Subtitles | لقد عثروا على تلك القاضية في جسر الأمريكيتيّن ليلة البارحة |
Arka tarafta tütün kutusu buldular. Üzerinde parmak izleri var. | Open Subtitles | لقد عثروا على علبة تبغ في الخلف عليها بصمات. |
Silahı ucuna ağırlık bağlanmış olarak nehrin dibinde buldular. | Open Subtitles | لقد عثروا على المسدس في النهر مربوطاً بثقلاً و منشفة |
Onu ağaçların arasında bulmuşlar. | Open Subtitles | هل سلّم نفسه؟ لقد عثروا عليه في الغابة فحسب. |
Suç delili sayılabilecek fotoğraflar bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد عثروا على بعض الصور تضعها تحت الإتهام |
Kızı arabada bulmuşlar, Ama kazada ölmemiş. | Open Subtitles | لقد عثروا على جثة فتاه في السياره لكنها لم تمت في الحادث |
8 km ileride arabayı terkedilmiş halde bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد عثروا على السيّارة مهجورة على بُعد خمسة أميال. |
Onu kargo alanı etrafında dolaşırken bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد عثروا عليه وهو يحوم حول منطقة التحميل. |
Aradığımız aracı bulmuşlar. | Open Subtitles | حسنا، إسمعي، لقد عثروا على الشاحنة الزرقاء. |
Haydi, acele et. Gerçek ailesi bulundu. | Open Subtitles | هيا , أسرعي لقد عثروا على والديه الحقيقيين |
FBI tarafından düzenlenen baskında somut kanıtlar bulunmuş. | Open Subtitles | لقد عثروا علي أدلة دامغة عندما داهم مكتب التحقيات الفيدرالي مفره بالأمس |