Biliyorum ama sıkıştı. Alabildiğime dua et. | Open Subtitles | أعلم ، لقد علق معي أنا محظوظة لكوني تمكنت من الحصول عليه |
Mekanizması sıkıştı, yüzbaşı. Tekrar sıkıştı. | Open Subtitles | لقد علق المدفع مرة ثانية يا سيدي |
Doğum kanalında sıkıştı, boğuluyordu. | Open Subtitles | لقد علق في قناة الولادة و بدأ يختنق |
Biz değiliz. Gömleğinin kolu ağaca takıldı. Seni kurtarayım. | Open Subtitles | لسنا نحاول، لقد علق قميصك بهذه الشجرة، دعني أُساعدك |
Sadece boğazıma takıldı,endişelenmeye gerek yok. | Open Subtitles | لقد علق القليل بحلقي، لا داعي لكل هذه الجلبة |
Ve şuradaki bataklığa Sıkışmış büyük olana da,... 'Bağımsızlık' diyoruz! | Open Subtitles | ،إنظري لذلك الكبير لقد علق في الوحل نحن ندعم الإستقلال |
Emniyet kemerim Sıkışmış. | Open Subtitles | لقد علق حزام الأمان |
Sanırım sütçü bu yüzden gecikti. Bir yerlerde sıkışıp kalmış olmalı. | Open Subtitles | أتوقع أن ذلك هو سبب تأخر موزع الحليب، لقد علق في مكان ما |
- sıkıştı. - Ah, konser. | Open Subtitles | لقد علق في فمي أوه, الحفل الموسيقي! |
sıkıştı. Kapıya sıkıştı. | Open Subtitles | لقد علق لقد علق بالباب |
- Ben seninle dalga geçiyordum, oğlum! - Sen... sıkıştı. | Open Subtitles | كنت أعبث معك لقد علق |
Parmağım havalandırma boşluğuna sıkıştı. | Open Subtitles | لقد علق إصبعي في المنفذ |
Stefan orada sıkıştı kaldı ve ben nasıl çıkaracağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد علق (ستيفان) هناك، و لا أعلم كيف أخرجه. |
Kovan sıkıştı! | Open Subtitles | ـ لقد علق الغطاء .. |
Damar sıkıştı. | Open Subtitles | لقد علق بالوريد. |
Parmaklarım sıkıştı ve açılmıyor. | Open Subtitles | لقد علق في ابهامي فقط لا غير . |
takıldı! Dalıştayız! | Open Subtitles | لقد علق أننى أمام حاله هبوط أضطراراى |
Kabloya takıldı! Bir şeyler yapın! | Open Subtitles | لقد علق بالكابل أفعل شيئا يا فرانك |
- Pervane Sıkışmış. | Open Subtitles | . لقد علق الهلب |
Sıkışmış bir kazazedemiz var. | Open Subtitles | لقد علق أحد الضحايا في. |
Aynı ayarda kalmış, bizden önceki insanların korkuları temizlenmemiş. | Open Subtitles | لقد علق في نفس الوضع مخاوف الناس قبلنا لم يتم تنظيفها |