Onun için çok geç. Daha şimdiden karaciğerine ve akciğerlerine yerleşti. | Open Subtitles | لقد فات أوان ذلك فالبكتريا في كبده ورئتيه |
Ama artık geri dönmek için çok geç. | Open Subtitles | لكن لايزال بيعا, لقد فات أوان التراجع |
Artık konuşmak için çok geç. | Open Subtitles | حسناً, لقد فات أوان الكلام الآن |
Onun için artık çok geç. Çoktan doğuma başladın bile. | Open Subtitles | لقد فات أوان ذلك، إنّكِ في الطلق الأخير. |
Açılacak dertler konusunda endişelenmek için artık çok geç, çocuklar. | Open Subtitles | لقد فات أوان القلق بشأن المشاكل |
İptal etmek için çok geç artık. | Open Subtitles | لقد فات أوان الغاء الموعد |
Sence de uyarılar için biraz geç kalmadık mı? | Open Subtitles | حسناً ، لقد فات أوان التحذيرات ألا تعتقدين ذلك؟ |
Bunun için çok geç Maggie. | Open Subtitles | "لقد فات أوان ذلكَ "ماغي لا لَمْ يفت الأوان.. سنذهب للمشفى |
Artık emir vermek için çok geç! | Open Subtitles | ! لقد فات أوان إصدار الأوامر الآن |
Her şey için çok geç. | Open Subtitles | لقد فات أوان كل شيء |
Bunu engellemeleri için çok geç. | Open Subtitles | لقد فات أوان أيقافهم للأمر |
Olmaz. Bunun için çok geç. | Open Subtitles | لا، لقد فات أوان ذلك |
Bebeğim, bunun için çok geç artık. | Open Subtitles | لقد فات أوان هذا |
Bunun için çok geç. | Open Subtitles | لقد فات أوان هذا |
Bunun için artık çok geç. | Open Subtitles | لقد فات أوان ذلك الآن. |
Gerçek için artık çok geç. | Open Subtitles | لقد فات أوان الحقيقة |
Seni kurtarmak için artık çok geç, Lana. | Open Subtitles | لقد فات أوان إنقاذك يا (لانا) |
Bunun için biraz geç artık. | Open Subtitles | حسنٌ.. لقد فات أوان ذلكَ الآن |