Bu konu üzerinde çok düşündüm. | Open Subtitles | جيد، لقد فكرت في الأمر كثيراً وتوصلت إلى بعض التفاصيل الصغيرة. |
Bunu çok düşündüm, fakat öğrencilerimi bırakamıyorum. | Open Subtitles | لقد فكرت في ذلك ملياً، و لكنّ.. لا غنى لحياتي عن الأطفال. |
Gece çok düşündüm. Senden nasıl özür dileyeyim diye ama bir yol bulamadım. | Open Subtitles | ، لقد فكرت في الأمر طوال الليل ولكني لم أعرف كيف يمكنني الإعتذار منكِ |
Onu satın almak aklımdan geçti ama, dürüst olmak gerekirse, | Open Subtitles | لقد فكرت في أن نشتري خدماته لكنه في الحقيقة... |
Kendi göbeğimi kendim kesmeliydim. Çok kez aklımdan geçti. | Open Subtitles | لآخذ زمام الأمور بيدي لقد فكرت في ذلك |
Bu ihtimal aklımdan geçti. | Open Subtitles | لقد فكرت في ذلك |
Aslında, biliyorsun, onun hakkında düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد فكرت في ذلك في الواقع. |
Bütün olan biten hakkında düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد فكرت في كل شيء |
Bunu gerçekten çok düşündüm ama ondan ayrılamam. | Open Subtitles | لقد فكرت في الأمر كثيرًا حقًا، ولكن لا يمكنني الانفصال عنه |
Bak George, Noah, ben bu işi çok düşündüm, hem de çok. | Open Subtitles | حسنا إسمعا،جورج،نوا لقد فكرت في ذلك كثيرا،كثيرا |
Bu konuda çok düşündüm fakat elimdeki tek seçenek buydu. | Open Subtitles | لقد فكرت في هذا كثيراً ولم أجد لدي سوى هذا الخيار |
Bu konuda çok düşündüm. Kendimi başka düşüncelere verdim. | Open Subtitles | لقد فكرت في ذلك كثيرا جادلت نفسي كثيرا |
Bu konuda çok düşündüm, biliyor musun? | Open Subtitles | و تعلمي لقد فكرت في هذا كثيراً |
Tamam, aklımdan geçti ama... | Open Subtitles | حسنــاً ، لقد فكرت في ذلـك ، لكــن ... |
Bilmenizi isterim ki, bir keresinde seni sakatlama düşüncesi aklımdan geçti Callie. | Open Subtitles | ولمعلوماتك (لقد فكرت في ذبحك مرة واحدة يا (كالي |
- aklımdan geçti. | Open Subtitles | - لقد فكرت في ذلك |
Bu arada ben de bu konu hakkında düşünüyordum. | Open Subtitles | بالمناسبة، لقد فكرت في ذلك |