"لقد فهمت ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• Anladım
• Anlıyorum

- Anladım. - Chaz, benim iyi arkadaşım,
حسناً لقد فهمت ذلك خذ هذا يا صديقي الطيب

Anladım, şimdi çekilebilirsin.
لقد فهمت ذلك , أذاً بِأمكانكِ الرحيل الأن

Sarılmıyoruz demek, Anladım.
حسناً، نحن لا نتعانق لقد فهمت ذلك الآن ماذا تحتفظ هنا؟

Kendi idrarının üzerinde oturmayı seviyorsun. Anladım.
أنت تحبين الجلوس على البول خاصتك لقد فهمت ذلك

Çünkü bu senin sonun olacak. Bak, bunu Anlıyorum. İstediğim onların kaderlerini gammazlaman değil.
لقد فهمت ذلك ، أنا لا أسأل أنت تريد الفرار خارج أقدارهم

Biliyorum. İkimiz için de zor. Anlıyorum.
أنا أعرف بأنه كان صعب على كلانا لقد فهمت ذلك

John Anthony ile oturup yüzyüze konuşmak istiyor. - Anladım. Ne kadar zamanımız var?
لقد فهمت ذلك كم لدينا من الوقت

"Ben hür olmalıyım." dediğinde, bunu Anladım. Anlayış gösterdim ama o o konu ikimizin arasındaydı.
لقد فهمتك عندما قلت أنك تريد أن تكون حراً لقد فهمت ذلك ولكن...

Ben... Anladım, yalnızca işini yapıyorsun.
لقد فهمت ذلك فأنت تقومين بعملك

Anladım ama sorun bu değil, dostum.
حسناً , لقد فهمت ذلك ولكن هذا ليس الغرض

Anladım, tamam mı? Adımlarıma dikkat edeceğim.
حسناً ، لقد فهمت ذلك سأنتبه لخطواتى

Anladım. Yoğunsun zaten.
لقد فهمت ذلك تماما لقد غرقت فيه

"Yer çekimine direnme." Anladım, tamam.
لا تقاوم الجاذبية ، لقد فهمت ذلك

- Onu Anladım. Ne olmuş yani?
لقد فهمت ذلك , وماذا بعد ؟

Hayır, Anladım.
أجل لقد فهمت ذلك

Evet. Anladım.
أجل لقد فهمت ذلك

- Tamam mı? - Tamam, Anladım.
حسنا ,' حسنا , لقد فهمت ذلك

Sevgili annesi ve babası evlilik hayatının güzel bir örneği, Anlıyorum.
أمه وأباه مثال جيد للحياة الزوجية . لقد فهمت ذلك

- Söylemeye iznim yok. - Bunu Anlıyorum.
ليس من المسموح إخباركِ بذلك - لقد فهمت ذلك -