- Düelloya çıkmayı kabul ettim. Dövüşmeyi reddedersem, korkak biri gibi davrandığım düşünülecek. | Open Subtitles | لقد قبلت التحدي، لو رفضت النزال سيؤخذ ذلك على أنه نوع من الجبن |
Görevi kabul ettim. Başka ne yapacaktım ki? | Open Subtitles | لقد قبلت بالمهمة ما الذى كان يمكننى ان أفعلة غير ذلك؟ |
Bilirsin, önceden sürüsüne kız öptüm. Fena değildi! | Open Subtitles | أتعرفين , لقد قبلت الكثير من الفتيات من قبل لابأس بذلك |
bak kabul etti işte hata kartta değil yine sende hata ne bende ne de kartta bazen atm sorun olabiliyor artık paranızı çekeçekmisiniz? | Open Subtitles | هل ترى ذلك لقد قبلت العيب ليس في البطاقة بل هو فيك لا حاجة الى أن تتعصببي |
New York'taki bir müzik programına kabul edildim. | Open Subtitles | لقد قبلت في برنامج الموسيقى في نيويورك |
bu sorumluluğu üstüme aldım, ve kimse, beni durduramıyacak. | Open Subtitles | لقد قبلت هذه المسئوليه و لن يوجد شخص يوقفنى |
Üniversiteyi yeni Kazandım. | Open Subtitles | لقد قبلت للتو في الكلية التقنية |
Köyümüze güneş enerjisi getirmek için bir programa kabul edildi. | Open Subtitles | لقد قبلت في برنامج لتجلب الطاقة الشمسية لبلادنا |
-Eminim öyledir. -Bu görevi özgür irademle kabul ettim. | Open Subtitles | أراهن على أنه فعل لقد قبلت هذه المهمة بحرية |
Bir çok sebepten dolayı işi kabul ettim, ama hiçbiri Karen yüzünden değil. | Open Subtitles | لقد قبلت بها لعدة أسباب ولا واحد منها له علاقه بـ كارن |
Sırf ona yakın olabilmek için kapıcı olmayı kabul ettim. | Open Subtitles | لقد قبلت وظيفة رعاية المنزل فقط كي ابقي قربه |
Bildiğiniz üzere Lavon Hayes'in kampanya yöneticiliğini içtenlikle ve alçakgönüllülükle kabul ettim. | Open Subtitles | فكما قد تعلمون لقد قبلت بكل كرم وتواضع وظيفة مديرة حملة لافون هايز |
Bu işi kabul ettim çünkü, içimdeki ses öyle dedi. | Open Subtitles | لقد قبلت بهذا العمل لأنني أستمعت الي سريرتي |
Siparişi size hayranlık duyduğum için kabul ettim. | Open Subtitles | لقد قبلت هذا التكليف لأنني أقدرك وأحترمك |
Bilgin olsun diye söylüyorum: 2009'da Katy Perry... "Bir kızı öptüm hoşuma gitti" diye şarkı söylemiş olabilir ama ben de öptüm ve hoşlanmadım. | Open Subtitles | و للمعلومة،فى 2009 عندما غنت كاتي بيري أغنية لقد" قبلت فتاة و أعجبني الوضع أنا قد قبلت واحدة من قبل و لم يعجبني الأمر |
- Aynen söylediğim gibi; kabul etti. Gerçekten mi? | Open Subtitles | لقد قبلت به , تماماً كما توقعت |
New York'taki bir müzik programına kabul edildim. | Open Subtitles | لقد قبلت في برنامج الموسيقى في نيويورك |
Bir de suçu bana mı atacaksın? Parasını aldım çünkü ortak olduğumuzu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد قبلت نقوده، لأنّني ظننت بأنّنا شركاء |
Kazandım. | Open Subtitles | لقد قبلت هناك |
Köyümüze güneş enerjisi getirmek için bir programa kabul edildi. | Open Subtitles | لقد قبلت في برنامج لتجلب الطاقة الشمسية لقريتنا |
kabullendim. Basketbolda iyi olan bir oğlum var. | Open Subtitles | لقد قبلت أنا عندي طفل واحد هناك من هو جيد في كرة السلة، |
Bir kızı öpmüştüm mais tu la connais pas. | Open Subtitles | لقد قبلت فتاة... لكنك لم تقابليها |
Onun beni sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | لقد قبلت أنه سيعطيني قلبه |
Ama artık kabul edilemezi kabul ettin... duvar da artık senin yolunu tıkamıyor. | Open Subtitles | لكن الآن لقد قبلت الغير مقبول، والجدار لم يعد يعرقل طريقك |
Kredi kartı ödemelerini kabul etmiş. | Open Subtitles | لقد قبلت دفعات على البطاقة الائتمانية |
Tüm söylediklerinizi kabul ediyorum. | Open Subtitles | لقد قبلت ووافقت على كل شىء قلتيه يا مادم |