Sahip olduğu varlıkları daha az talihli birileriyle paylaşmaya karar vermiş. | Open Subtitles | بأي حال، لقد قرر أن يُشارك ثراءه مع شخص أقل ثراءً. |
Bakanlığa göre güya... aniden ziyaretçi kabul etmemeye karar vermiş, kendi öz kızını bile. | Open Subtitles | لقد قرر فجأة برفظه للزيارات وحتى بالنسبة لبنته الوحيده؟ |
Pek çok sivili tahliye etmemeye karar vermişti. | Open Subtitles | لقد قرر الا يقوم بأخلاء معظم المدنيين من ساكنى المدينه |
Yapmak zorunda olduğu şeye karar vermişti. Yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قرر ما يجب عليه فعله واحتاج الى مساعدتى |
Kurbanlarının kaderine karar veriyor ve onları gözlemliyor. | Open Subtitles | لقد قرر وقدر مصير ضحاياه ومن ثم قام بمراقبتهم |
O kararını verdi, başkanla görüşmeden eve gitmeyecekmiş. | Open Subtitles | لقد قرر انه لن يعود لمنزل حتى يجتمع بالسيد الرئيس |
Birkaç yıl önce annesinin soyadını kullanma kararı aldı. | Open Subtitles | لقد قرر أنة سوف يستخدم إسم عائلة والدتة منذ عدة سنوات |
Bana Zeus'un karısının adını vermeye karar vermiş. | Open Subtitles | لقد قرر ان يسمينى على اسم واحدة من زوجات القيصر |
Doğrudan gaziler hastanesine gitmeye karar vermiş. | Open Subtitles | لقد قرر ان يذهب مباشرة الى المستشفى البيطرية |
Aranızda hepinizden farklı bir sefil adam var ki yıllarca sürgünde huzurlu ve dürüst bir yaşam sürmesine rağmen durup dururken kesinlikle adım atması yasak olan bir ülkeye dönmeye karar vermiş. | Open Subtitles | اود ان ارعي اهتمامكم الى رجلاً باس منعزل لقد قرر في لحظة مصيرية, العودة الى البلاد التي حرم منها بجلاء لقد قرر في لحظة مصيرية, العودة الى البلاد التي حرم منها بجلاء |
Hayır. Bununla bir alakam yok. Özel tim kendi karar vermiş... | Open Subtitles | لا، ليس لدي علاقة بهذا لقد قرر فريق "س.و.ا.ت" لوحده |
En sonunda hayatında ne yapmak istediğine karar vermişti. | Open Subtitles | لقد قرر أخيراً تحقيق ما أراده بحياته |
Nazi liderleri gizlice, Rusya'nın ele geçirilmesine karar vermişti. | Open Subtitles | لقد قرر قادة النازيه سراً أن غزو (روسيا) أمر لا مفر منه |
Süpermen kıyafetiyle gelmeye karar vermişti. | Open Subtitles | لقد قرر أن يردي بزة سوبر مان |
Ama gelmedi. Kaçmaya karar vermişti. | Open Subtitles | ولكنه لم يظهر لقد قرر الهروب |
Yeni nesneler toplamak için şehre gitmek yerine komşusunun çardağına bir baskın düzenlemeye karar veriyor. | Open Subtitles | بدلًا من الذهاب إلى المدينة لجمع الأشياء الجديدة لقد قرر مداهمة كوخ جارِه |
500 yıl önce, birkaç matematikçi biraz eğlenmeye karar veriyor ve bu hayali sayıları uyduruyor dolayısıyla da artık bu muhteşem özdeşlikleri gerçek dünyadaki uygulamalarla elektrik mühendisliği gibi alanlarda elde edebiliyoruz. | TED | لقد قرر بعض علماء الرياضيات قبل 500 عام التسلي بابتكار هذه الأعداد التخيلية، وبسبب ذلك يمكننا الآن اشتقاق هذه الكيانات الرائعة لتطبيقات في العالم الواقعي، في مجالات مثل الهندسة الكهربية. |
Dışarıda yandaş aramaya karar veriyor. | Open Subtitles | لقد قرر ان يعثر على حلفاء خارج الحدود |
Cooke emekli oldu, hayatını yaşamanın işten daha önemli olduğu kararını verdi. | Open Subtitles | كوك تقاعد و لقد قرر بأن هناك المزيد من الأشياء في الحياة أكثر من العمل |
O kararını verdi. | Open Subtitles | لقد قرر |
Başkan kararını verdi. | Open Subtitles | لقد قرر الرئيس |
Bağışçımız ödemenizi bu aylık erteleme kararı aldı. | Open Subtitles | لقد قرر مُتعهدنا أن يسامح عن دفعتكم لهذا الشهر |