| -Dostum, üzgün olduğumu söyledim, sen de bunu yapmayacağını söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت أنني آسف وأنت قلت بأنك لن تقوم بذلك |
| Üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني آسف , أنسى |
| İlgilenirim demiştim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني سأتفقد حالتها لكنني كنت أعمل |
| Ölmeye gönüllüyüm demiştim, elbette ama kesinlikle istemiyorum. | Open Subtitles | لقد قلت أنني راغب في الموت، طبعا، لكني بالتأكيد لا أريد أن أموت |
| İyi bir dedektif olduğumu söyledin ve kibardın. | Open Subtitles | لقد قلت أنني محققة جيدة وأنتي كنتِ لطيفة |
| Artık bir erkek olduğumu söyledin. | Open Subtitles | ..لقد قلت أنني رجل الآن لذا |
| - Ama önce Susie'nin Maud Teyze'yi ikna etmesi lâzım. - Deneyecğim dedim ya... | Open Subtitles | ـ كان يجب أن تقنع سوزي عمتها أولاً ـ لقد قلت أنني سأحاول |
| İyi olduğumu söylemiştim ve sadece stres demiştim ya. | Open Subtitles | لقد قلت أنني على ما يرام و أن مجرد إرهاق لكنني... |
| Üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني آسف , أنسى |
| Üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني أسف |
| Bak, üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني آسف |
| Üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني آسفة |
| Pekâlâ, üzgün olduğumu söyledim. | Open Subtitles | حسنٌ, لقد قلت أنني آسف. |
| Yakın çevresine ulaşırız demiştim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني سأجد المنطقة التي يوجد بها الجهاز |
| Ben Demi Moore gibi olsun demiştim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني أريد أن أكون مثل "ديمي موور". |
| Resim yapmayı seviyorum demiştim. | Open Subtitles | لا لقد قلت أنني أحب أن أرسم و لكن |
| İyi aşçı olduğumu söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت أنني طباخ جيد |
| Üzgünüm dedim ya, Ken. Senin canını yakmak bile istememiştim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني أسف,كينث لم أقصد أن أجرحك أبدا |
| Götürmeyeceğim, dedim ya. Götürmeyeceğim. | Open Subtitles | لقد قلت أنني لن أفعل |
| "Üzgün olduğumu söylemiştim Mike." | Open Subtitles | لقد قلت أنني آسفه يا مايك |