| Hayır, olmadı. Ben sayıyorum. Sırayla bineceğiz demiştin. | Open Subtitles | لا لمتفت بعد لقد كنت أقوم بالعد لقد قلت بأنه سنتبادل |
| Sadece birkaç köpek olacak demiştin. Burası bir köpek parkı. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه لن يكون هناك الكثير من الكلاب |
| Hiçbir şey olmadı. Onları yenmemize yardımı olur demiştin. | Open Subtitles | لم يحدث شيء لقد قلت بأنه سيساعدنا في التغلب عليهم |
| Bürokratik bir kabus olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه كابوس بيروقراطي.. |
| Bir fikrin olduğunu söyledin. Durma, peşinden git. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه لديك فكرة حسناً, إتبعها |
| Dostun olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه صديق |
| Hayatta olduğunu söylemiştin ama geri döndüğünden bahsetmemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه على قيد الحياة لكنكِ لم تقولي بأنه عاد |
| Soruşturmada kuşku verici noktalar olduğunu söylemiştin. Her şey mümkün. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه لديك شكوك حول هذا التحقيق. |
| - Çözemez demiştin. - Daha zeki ve hızlı oluyor. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه لا يمكنه- إنه يصبح أسرع وأذكى- |
| Teklif var, ısrar yok demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه لن يكون هنا أية ضغوط |
| Teklif var, ısrar yok demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه لن يكون هنا أية ضغوط |
| Senden çok memnunlar demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه مسرور جداً من أدائي |
| Sınıfta iyi kızlar var demiştin ama bunu şöyle evirip, çeviriceksin.. | Open Subtitles | من المخيف رؤيتك تعمل بهذه الطريقة -أريد إدارتها فحسب وكسرها إلى قطعتين لقد قلت بأنه لديك فتيات مثيرات في فصلك. |
| Eritilmiş plastik olduğunu söyledin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه بلاستيك مائع |
| - Önemli olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | - لقد قلت بأنه غاية في الأهمية - |
| Arkadaşın olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت بأنه أحد أصدقائك |