Polisten kaçtın, iki ajanın hayatını tehlikeye soktun. | Open Subtitles | لقد هربتِ من الشرطة وعرّضت حياة عميلتين للخطر |
Demek istediğim, oğlumu da yanına alarak başka bir adamla kaçtın. Bazı güven sorunlarım var. | Open Subtitles | أعني ، لقد هربتِ مع رجُل آخر وأخذتِ ابني |
Her sene bir şekilde bundan kaçtın. Sıra sende. | Open Subtitles | لقد هربتِ من هذا كل عام لكن هذه المرة هو دورك |
Dün akşam seninle söyleşi yapamadan Altın Küre Ödülleri'nden kaçıp gittin. | Open Subtitles | لقد هربتِ من حفل الغلوب الليلة الماضية قبل أن أتمكن من الحصول على اقتباس |
Sana teşekkür edemeden hemen kaçıp gittin. | Open Subtitles | لقد هربتِ قبل أن أوجه لكِ الشكر. |
- kaçtın. - Orayı terk ettim. Seni haklamıştım. | Open Subtitles | ــ لقد هربتِ ــ لقد غادرت, لقد تمكنت منك |
Hastaneden kaçtın. Çok kötüsün. | Open Subtitles | لقد هربتِ من المستشفى أنتِ سيئة جداً |
FBI'dan kaçtın. | Open Subtitles | لقد هربتِ من الفيدراليّن. |
Buradan hayalet görmüş gibi kaçtın gidip Rachel'a insanlar işlerini doğru düzgün yapmıyorlar diye çattın ve şimdi de yeniden buradasın. | Open Subtitles | لقد هربتِ من هنا كما لو أنكِ رأيتي شبحاً ثم وبختي (ريتشل)، وأخبرتها أنه لا يوجد هنا أحد لديه ما يفترض أن يكون لديه ثم الآن عدتِِ إلى هنا مجدداً |