| Bakım bölümü kötü bir koku nedeniyle Hayvan Kontrol merkezinin arandığını onayladı. 2. kattaki havalandırma borularında ölü bir kedi bulmuşlar. | Open Subtitles | الصيانه في المبنى أكدوا الاتصال في مركز الحيوان بخصوص رائحة كريهه. لقد وجدوا قطة ميتة في فتحات التهوية في الطابق الثاني |
| - Buz Kamyonlu Katilin çiğnediği pastilin ambalaj kâğıdını bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا غلاف حبوب قاتل شاحنة الثلج والفضل يعود لأختك |
| Köpekler, olay yerinden birkaç km uzakta bir cüzdan bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا محفظة على بعد عدة أميال من مسرح الجريمة |
| Her şey raporda yazıyor. Çok çeşitli kanıtlar bulunmuş. | Open Subtitles | إن كل شئ مدون فى التقرير لقد وجدوا دليل لحفل مختلط |
| Bu sabah Madison Square Garden'da iki güreşçinin ölü bedenleri bulundu. | Open Subtitles | لقد وجدوا جثتين لمصارعين فى حديقة ميدان ماديسون. |
| Kamera görüntüsünü kopyalamış olmalılar. Yayına girmenin bir yolunu bulmuşlar. | Open Subtitles | لابد أنّهم قد نسخوا التصوير، لقد وجدوا منفذاً إلى البث. |
| Kamera görüntüsünü kopyalamış olmalılar. Yayına girmenin bir yolunu bulmuşlar. | Open Subtitles | لابد أنّهم قد نسخوا التصوير، لقد وجدوا منفذاً إلى البث. |
| Başka bir parçalanmış ceset bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا جثة مشوهة أخرى. لقد كان عليّ أن أتناول دوائي. |
| Ayakkabısını enkazın yanında bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا فردةً من حذائه جوار الطائرة المحطمة |
| - Bir şey bulmuşlar, Poirot. Benimle gelsen iyi olur. | Open Subtitles | "لقد وجدوا شئ ما يا "بوارو يفضل أن تأتي معي |
| Az önce Emilio Ramirez'i 3 sokak ötede bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا للتو إميليو راميريز على بعد ثلاث خطوات من المدرسة |
| Masanın arkasına düşen bir mesajı... daha yeni bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا مجموعة من الاعتراضات واقعة بجانب مكتب |
| Hastam için bir donör bulmuşlar. Üzgünüm kızlar, gitmeliyim. | Open Subtitles | لقد وجدوا متبرع لمريضى على الذهاب ، وأعتذر عن هذا |
| Cha Youngmi'nin suç mahallinde bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا شيئا عبارة عن نشرات صغيرة في مشهد الجريمة |
| Polis telsizinde duydum. Kalıntı bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد سمعت أحد إذاعات الشرطة لقد وجدوا بقايا أشلاء |
| Arabayı yıkatıyordum. Arka koltukta gerçekten ilginç bir şey bulmuşlar. | Open Subtitles | غسيل السيارة، لقد وجدوا شيء في المقعد الخلفي |
| Sırt çantasında 32 kalibre şarjör bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد وجدوا زخائر مخبأه فى حقيبته عيار اثنين وثلاثون |
| - Ange, burada kemikler bulmuşlar. Kirk'ün olabilir. | Open Subtitles | لقد وجدوا بعض العظام هنا من الممكن انها لكيرك |
| Cesedi Presidio yakınlarında bulunmuş. | Open Subtitles | لقد وجدوا جثّتها متروكة في منحدر للسيارات بالقرب من، بريسيديو |
| Norton'un arabasının yanında bir çakmak bulundu. | Open Subtitles | لقد وجدوا ولاعة سجائر قرب باب سيارة نورتون. |
| Yaklaşık bir ay önce, bu adamın... arabasını bulmuşlardı, fakat adam kayıplara karışmıştı. | Open Subtitles | قبل شهر , هذا الرجل لقد وجدوا سيارته ولكنه اختفى م . ف .ح |
| Yürek'i buldular ve tüm yaşayan ölüleri yeryüzünden silmeyi planladılar. | Open Subtitles | لقد وجدوا القلب و يخططون للقضاء به على جميع اللاّموتى. |